30 Kasım 2010 Salı

Devlet ve Opera ve Balesi 117 Sözleşmeli Personel Alım İlanı

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
SINAVLA SÖZLEŞMELİ 117 PERSONEL ALINACAKTIR

     Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Antalya ve Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürlüklerinde çalıştırılmak üzere 1309 Sayılı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Kuruluşu Hakkındaki Kanun ile Yönetmeliği ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ek geçici 12. maddesi gereğince; sözleşmeli çalıştırılmak üzere aşağıda belirtilen pozisyonlara "Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünde Sözleşmeli Olarak Görev Yapan Sanatkâr Memur, Uygulatıcı Uzman Memur ve Uzman Memurlar Hakkında Sınav Yönetmeliği" ve eki Uygulama Müfredatı Hükümleri çerçevesinde sınavla personel alınacaktır.


SINAV AÇILACAK POZİSYONLAR VE ADETLERİİLLER
AnkaraİstanbulİzmirMersinAntalyaSamsun
Sanatkâr Memurlar
Bale244862
Solo---24-
Koro (Soprano)-221-1
Koro (Alto)-2-321
Koro (Tenor)2-2311
Koro (Bariton)---112
Koro (Bas)---1--
Orkestra (Keman)221442
Orkestra (Viyola)--1211
Orkestra (Viyolonsel)11--21
Orkestra (Kontrabas)--1-11
Orkestra (Obua)-1----
Orkestra (Klarinet)--1---
Orkestra (Fagot)-1-1--
Orkestra (Korno)---111
Orkestra (Trompet)1-11-1
Orkestra (Trombon)1--11-
Orkestra (Tuba)--11--
Orkestra (Vurmalı Sazlar)--- 21
Orkestra (Arp)---1--
Orkestra (Piyano)---111
Bale Notatörü-1----
Uygulatıcı Uzman Memurlar
Repetitör1-----
Kondüvit--11--
Suflör1-----
Teknik Müdür1-----


1) ADAYLARDA ARANAN NİTELİKLER
Adaylarda 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 48. maddesinin (a) bendinin 1.2.4.5.6 ve 7.
maddelerinde belirtilen genel nitelikleri taşımaları şartı aranacaktır.

2) SANATKÂR MEMUR ADAYLARININ NİTELİKLERİ
BALE STAJYER SANATÇISI: Yüksek Öğrenim Kurumu bünyesinde müzik ve sahne sanatları eğitimi veren fakülte, yüksekokul, akademi ve konservatuvarların bale bölümünden en az lise düzeyinde mezun olmak,
SOLO, ORKESTRA, KORO STAJYER SANATÇILARI: Yüksek Öğrenim Kurumu bünyesinde müzik ve sahne sanatları eğitimi veren fakülte, yüksekokul, akademi ve konservatuvarlardan en az lisans düzeyinde mezun olmak,
BALE NOTATÖRÜ: Yüksek Öğrenim Kurumu bünyesinde müzik ve sahne sanatları eğitimi veren kurumların bale bölümünden en az lisans düzeyinde mezun olmak.
3) UYGULATICI UZMAN MEMUR ADAYLARININ NİTELİKLERİ
REPETİTÖR : Yüksek Öğrenim Kurumu bünyesinde müzik ve sahne sanatları eğitimi veren kurumların bale bölümünden en az lise düzeyinde mezun olmak,
SUFLÖR :Konservatuvar mezunu veya müzik eğitimi almış yüksek öğretim mezunu veya bu
alanda kendini yetiştirmiş asgari lise veya lise dengi okul mezunu olmak,
KONDÜVİT :Yüksek Öğrenim Kurumu bünyesinde müzik ve sahne sanatları eğitimi veren
kurumlardan en az lise düzeyinde mezun veya müzik alanında kendini yetiştirmiş en az lise veya lise dengi okul mezunu olmak,
TEKNİK MÜDÜR:Mesleği ile ilgili dalda en az 5 yıl tecrübesi olan Makine Mühendisi veya Yüksek Tekniker olmak.

BAŞVURU ŞARTLARI
1) Erkek adayların askerlikle ilgili durumlarını İş Başvuru Formu'nda beyan etmeleri gerekmektedir. Askerlik durum belgesi atama işlemleri sırasında istenecek ve bu belgeyi getirmeyenlerin atamaları yapılmayacaktır.
2) Yurtiçi ve yurtdışından yapılacak başvurular şahsen veya noter kanalı ile vekâlet verilen yakınlar aracılığı ile veya postayla yapılabilecektir. Yurtdışından veya yurtiçinden posta ile yapılacak başvurularda postadaki gecikmeler kabul edilmeyecektir. Başvurularını posta ile yapanların, başvurunun yerine ulaşıp ulaşmadığını takip etmeleri ve belgelerinin eksiksiz olduğu ile sınava girmelerinde bir engel bulunmadığının, başvuru süresi bitmeden teyidini almaları, kendi yükümlülüklerindedir.
3) Adaylardan başvuru esnasında yurtdışında aldıkları öğrenim belgelerinin ülkemizdeki denkliğini gösterir belge veya ilgili kurumlara (MEB veya YÖK) bu husustaki müracaatını gösterir belge istenecektir. Sınavı kazanan adayların atama işlemlerinde, öğrenim durumunun ülkemizdeki denkliğini gösterir belgenin aslı veya onaylı bir örneğinin verilmesi zorunlu olup, bu belgeyi veremeyen adayların ataması yapılmayacaktır.
4) Adaylar ilan edilen sınav pozisyonlarından her Müdürlükte en fazla iki pozisyona müracaat edebilirler.
5) Sınava girmek isteyen adaylar, sınavı kazanmaları halinde atanacakları Devlet Opera ve Balesi Müdürlüklerinde stajyerlik süresi de dahil olmak üzere en az 6 yıl görev yapmayı kabul edeceklerine ve bu süre içerisinde hiçbir şekilde tayin talebinde bulunmayacaklarına dair "taahhütnameyi" imzalamak zorundadırlar.
6) İsteklilerin 01.12.2010 tarihi ile en geç 17.12.2010 tarihi arasında saat 17:00' a kadar;
• İş Başvuru Formu
• Öğrenim Belgesi
• Sabıka Kaydı Olmadığına Dair Yazılı Beyan (İş Başvuru Formu üzerinde)
• T.C. Kimlik Numarası Beyanı (İş Başvuru Formu üzerinde) (İş Başvuru Formu üzerinde)
• 2 adet Vesikalık Fotoğraf (son 6 ay içerisinde çekilmiş)
• Taahhütname (5. Maddedeki)
ile şahsen veya posta yolu ile sınava girecekleri illerin veya Genel Müdürlüğün aşağıdaki adreslerine başvurmaları gerekmektedir.
• Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Personel ve Eğitim Daire Başkanlığı Hanımeli sokak No:11 06430 Sıhhıye - ANKARA (Telefon: 0 312 229 33 68-69)
• Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü Personel ve Eğitim Şube Müdürlüğü Atatürk Bulvarı No:20 06050 Ulus/ANKARA (Telefon: 0 312 324 22 10)
• İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü Personel ve Eğitim Şube Müdürlüğü
Mete Caddesi Seyran Apartmanı No:6 Taksim/Beyoğlu/İSTANBUL (Telefon: 0 212 252 11 11)
• İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü Personel ve Eğitim Şube Müdürlüğü SSK İş hanı D Blok Kat:3 Konak/İZMİR (Telefon:0 232 489 04 74)
• Mersin Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü Personel ve Eğitim Şube Müdürlüğü Cumhuriyet Alanı eski Halkevi Binası Kültür Merkezi MERSİN (Telefon: 0 324 237 86 55)
• Antalya Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü Personel ve Eğitim Şube Müdürlüğü Memurevleri Mahallesi Tonguç Caddesi No:21 ANTALYA (Telefon: 0 242 343 30 98)
• Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü Personel ve Eğitim Şube Müdürlüğü Atatürk Bulvarı No:1 AKM İlkadım/SAMSUN (Telefon: 0 362 431 50 66)
7) İş Başvuru Formu ile 5. Maddede bahsedilen "taahhütname" yukarıdaki adreslerden veya Devlet Opera ve Balesi internet sitesinden (http://www.devoperabale.gov.tr/  veya http://www.dobgm.gov.tr/ ) temin edilebilir.
8) Personel Şube Müdürlüklerince adayların başvuru belgeleri incelenerek müracaatı kabul edilenlerin "Sınav Katılım Belgesi" aynı gün ya da ertesi gün verilecektir. Başvurularını posta ile gönderen adaylar, "Sınav Katılım Belgesi"ni sınav gününde sınav yerindeki personel görevlilerinden alabileceklerdir. Sınavlarda uygulatıcı uzman memurluk bölümüne başvuruda bulunan adaylarda sınav sırasında bulunması gereken teknik donanım (silgi, kalem vs.) adaylar tarafından temin edilecektir.
9) Sınav tarihleri başvuran adayların sayılarına göre belirlenerek sınavlar 27 Aralık 2010 tarihinde başlamak üzere takip eden tarihlerde Genel Müdürlük ve ilgili Müdürlüklerde yapılacaktır. Sınavların detaylı gün, saat ve yerlerinin belirtildiği sınav programı 23 Aralık 2010 tarihinde Kurumun internet siteleri (http://www.devoperabale.gov.tr/  veya http://www.dobgm.gov.tr/ ) ile Genel Müdürlük ve Müdürlüklerin ilan
panolarında duyurulacaktır. Adaylar,"Sınav Katılım Belgesi" ile birlikte, ilan edilen sınav programındaki ilgili sınavın gün ve saatinde, belirtilen yerde hazır bulunacaklardır. Duyurulan gün ve saatte sınav yerinde hazır bulunmayan adaylar sınav hakkını kaybetmiş sayılacaklardır.
10) Sınavlar "Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünde Sözleşmeli Olarak Görev Yapan Sanatkâr Memur, Uygulatıcı Uzman Memur ve Uzman Memurlar Hakkında Sınav Yönetmeliği" ve eki Uygulama Müfredatı Hükümleri çerçevesinde yapılacak olup, Kurum internet sitelerinden bu Yönetmelik ve eki sınav müfredatı (programı) ile konuya ilişkin diğer mevzuata erişim sağlanabilecektir.
11) Sınav sonuçları Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü internet siteleri (http://www.devoperabale.gov.tr/  veya http://www.dobgm.gov.tr/ ) ile Genel Müdürlük ve Müdürlüklerin duyuru panolarında ilân edilecektir. Sınavları asil ve yedek kazanan adaylara ayrıca yazılı tebligat yapılacaktır.
12) Sınavı kazanan adayların sözleşme ücretleri Teknik Kurulca tespit edilecek olup, Maliye Bakanlığı vizesini müteakiben atamaları yapılacaktır.
Adaylara duyurulur.

28 Kasım 2010 Pazar

İSLAM TARİHİ ... ASHÂBI SUFFA

 
     Kıble, henüz Kâbe tarafına çevrilmeden önce idi. Mescid-i Nebevî'nin kuzey duvarında, hurma dallarıyla bir gölgelik ve sundurma yapıldı. Buna Suffa denilirdi. Burada kalan Müslümanlara da "Ashâb-ı Suffa" ismi verildi.
     Mescid-i Şerifin Suffasında kalan bu Sahabîlerin, Medine'de, ne meskenleri, ne de aşiret ve akrabaları, hiç bir şeyleri yoktu. Âileden uzak, dünya meşgale ve gâilesinden âzâde ve tam mânâsı ile feragatkâr bir hayata sahib idiler. Kur'an ilmi tahsil eder, Resûl-i Ekrem Efendimizin va'z ve derslerini dinleyerek istifâde ederlerdi. Ekseriya, oruçlu bulunurlardı.
     Vakitlerini Resûl-i Kibriyanın huzurunda geçiren bu mübârek zümre, Efendimizden hep feyz alırdı. Resûl-i Ekremin medresesine Allah için nefsini vakfetmiş fedakâr, ilim aşığı talebeler idiler. Peygamber Efendimiz tarafından tespit edilen muâllimler, kendilerine Kur'an öğretirlerdi. Bunlardan yetişenler, Müslüman olan kabilelere Kur'an öğretmek ve Sünnet-i Resûlullahı beyân etmek için gönderilirlerdi. Bu cihetle de kendilerine "kurra" denilirdi. Suffa ise bu itibarla "Dârü'l-Kurra" diye anılmıştır.
     Sayıları 400-500 kadar olan mütevazi fakat feyizli bir hayata sahib bulunan bu güzide Sahabîler, bir irfan ordusu idiler. Bütün mesâilerini Kur'an ve Sünnet-i Resûlullahı öğrenmeye hasretmişken, gerektiğinde gâzâlara da katılırlardı.
     İçlerinden evlenenler, Suffe'den ayrılırlardı. Fakat, yerlerine başkaları alınırdı.
Bu güzîde Sahabîler ne ticâretle, ne bir sanatla meşgul olmazlardı. Mâişetleri Resûl-i Kibriyâ Efendimiz ve Sahabîlerin zenginleri tarafından temin edilirdi. Bu hususu, Suffa'nın baş talebelerinden biri olan Ebû Hüreyre Hazretleri kendisinin çok hadis rivâyet etmesini garipseyenlere karşı verdiği cevapla pek güzel ifâde etmiştir: "Benim, fazla hadîs rivâyet edişim garipsenmesin! Çünkü; Muhacir kardeşlerimiz çarşıdaki, pazardaki ticâretleriyle, Ensar kardeşlerimiz de tarlalardaki, bahçelerdeki ziraatlarıyla meşgul bulundukları sırada Ebû Hûreyre, Peygamberin (a.s.m.) mübârek nasihatlarını hıfzediyordu." (430)    

     Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, Ashab-ı Suffa'nın hem tâlim ve terbiyesi, hem de mâişeti ile çok yakından ilgilenirdi. Onlarla daima oturur, sohbet eder, alakadar olurdu. Zaman zaman da onlara, "Eğer, sizin için Allah katında, neyin hazırlandığını bilseydiniz, yoksulluğunuzun ve ihtiyacınızın daha da ziyâdeleşmesini isterdiniz" (431) diyerek, bu meşguliyetlerinin son derece mühim ve mübârek olduğunu ifâde buyururlardı.
     Resûl-i Ekrem Efendimiz, evvelâ bu mübârek cemaatın ihtiyacını gidermeye çalışırdı. İcabında, Hâne-i Saâdetlerinin ihtiyaçlarıyla ikinci derecede meşgul olurdu. Bir kere Hz. Fâtıma (r.a.), el değirmeni ile un öğütmekten yorulduğundan şikâyet ederek bir hizmetçi istediğinde Efendimiz ciğerpâresini reddetmiş ve şöyle buyurmuştu: "Kızım! Sen ne söylüyorsun? Ben henüz Ehl-i Suffa'nın mâişetini yoluna koyamadım." (432)
     Bir gün, Ashab-ı Suffanın başlarına durmuş, hallerini tedkikten geçirmişti. Fukaralıklarını, çekmekte bulundukları zahmetleri görmüş, şöyle buyurarak onların kalplerini hoş etmişti: "Ey Ashab-ı Suffa! Size müjdeler olsun ki; her kim şu sizin bulunduğunuz hal ve sıfatta ve bulunduğu durumdan razı olarak bana mülâki olursa, o benim refiklerimdendir." (433)
     Resûl-i Kibriyâ Efendimize herhangi bir şey getirilince, "Sadaka mı, yoksa hediye mi" diye sorardı. Getirenler, "Sadakadır" cevabını verirlerse, onu el sürmeden Ashab-ı Suffaya ulaştırırdı. "Hediyedir" cevabını verirlerse onu kabul eder ve Ashab-ı Suffaya da ondan hisse ayırırdı. Çünkü; Kâinatın Efendisi, Peygamber Efendimiz (a.s.m.) sadaka kabul etmez, sadece hediye kabul ederdi. Bir gün adamın biri, tabakla hurma getirmişti. Adama, "Sadaka mıdır? Hediye midir?" diye sordu. Adam, "Sadakadır" cevabını verince, Peygamber Efendimiz onu doğruca Suffa Ehline gönderdi. O sırada torunu Hz. Hasan, Peygamber Efendimizin önünde bulunuyordu. Tabaktan bir hurma alıp ağzına götürünce, Resûl-i Kibriyâ Efendimiz derhal müdâhale etti ve onu ağzından çıkarttırdı. Sonra da, "Biz Muhammed ve ev halkı [Ehl-i Beyti] sadaka yemeyiz, bize sadaka helâl değildir!" buyurdu. (434)
     Şu âyetin Ashab-ı suffa hakkında nâzil olduğu da rivâyet edilmiştir. (435) "Sadakalar, kendilerini Allah yolunda hizmete adamış fakirler içindir ki, onlar yeryüzünde dolaşıp hayatlarını kazanmaya fırsat bulamazlar. Onların hallerini bilmeyen kimse, istemekten çekindikleri için, onları zengin sanır. Ey Habibim, sen onları yüzlerinden tanırsın. Yoksa onlar insanlardan ısrarla birşey istemezler. Ve siz her ne bağışta bulunursanız, şüphesiz Allah onu hakkıyla bilir." (436)
     Tam mânasıyla Allah yoluna kendilerini vakfetmiş bulunan bu güzide Sahabîler, Resûl-i Kibriyâ Efendimizin hiç bir nasihatını, hiç bir hitabesini kaçırmazlardı. Dâima orada hazır bulunur, irad edilen hitabeleri ve öğütleri hıfzedip diğer Sahabîlere de naklederlerdi. Bu bakımdan İslâmî hükümlerin muhafaza ve naklinde Ehl-i Suffa'nın pek müstesna hizmet ve gayretleri vardır. Kur'an nûrunun kısa zamanda âlemin her tarafına sürâtle yayılmasında bu ilim heyetinin büyük payı vardır. Bu bakımdan İslâm tarihinde Ehl-i Suffâ müstesnâ bir yer işgal eder.
     Bir ilim müessesesi olan Suffanın, has bir talebesi Ebû Hüreyre kendileriyle ilgili bir hâdiseyi şöyle anlatır:
     "Açlıktan yüzü koyun yatıyordum. Bazen de karnıma taş bağlıyordum. Bir gün halkın gelip geçtiği bir yol üzerinde oturdum. O sırada oradan Resûlullah geçiyordu. Vaziyetimi anladı ve 'Ey Ebû Hüreyre,' diye seslendi.
     "'Buyur, yâ Resûlâllah,' dedim.
     "'Haydi gel,' buyurdu.
     "Beraber gittik. Eve girdi. Ben de girmek için izin istedim. Müsaade ettiler. Ben de girdim. Bir kapta süt buldu. 'Bu süt nereden geldi?' diye sordu.
     "'Falâncalar hediye olarak getirdiler' diye cevap verdiler. "Sonra da, 'Ey Ebû Hüreyre, Ehl-i Suffaya git, onları bana çağır!' diye emretti.
     "Ehl-i Suffa, İslâmın misafirleriydi. Ne âileleri, ne de mal mülkleri vardı. Resûlullah'a bir hediye geldiği zaman hem kendisine ayırır, hem de onlara gönderirdi. Kendisine, ehline verilmesi için gönderilen sadakaların tamamını onlara gönderir, katiyyen kendisine bir pay ayırmazdı.
     "Resûlullahın Ehl-i Suffayı dâveti beni üzdü. Ben, bu kaptaki sütü tek başıma içer de, bununla epeyce bir müddet idare ederim, diye umuyordum. Kendi kendime, 'Ben elçiyim. Suffa ehli gelince onlara sütü ben taksim ederim' dedim. Bu durumda sütten bana hiçbir şey kalmayacağını biliyordum. Fakat, Allah Resûlunün emrini yerine getirmekten başka çare de yoktu.
     "Gidip, onları çağırdım. Geldiler. Müsâade isteyip oturdular. Peygamberimiz (a.s.m.), 'Ebû Hüreyre, kabı al ve onlara süt ikrâm et' buyurdular. Süt kabını alıp, dağıtmaya başladım. Herbiri kabı alıyor, doyuncaya kadar içiyor, sonra arkadaşına veriyordu. Suffa ehlinin sonuncusu da içtikten sonra, kabı Resûlullaha verdim. Aldı. İçinde sadece azıcık süt kalmıştı. Başını kaldırarak bana bakıp gülümsedi ve 'Ebû Hüreyre,' dedi.
     "'Buyur, yâ Resûlallah,' dedim.
     "'Süt içmeyen ikimiz kaldık,' buyurdu.
     "'Evet, yâ Resûlallah' dedim.
     "'Otur sen de iç' buyurdular. Oturup içtim.
     "'Biraz daha iç', dedi. İçtim. Yine içmem için ısrar etti. 'Daha daha,' diyordu. Nihayet, 'Seni hak din ile gönderen Allah'a yemin olsun ki, içecek yerim kalmadı' dedim.
     "'O halde bardağı bana ver' buyurdu. Verdim. Allah'a hamd ve senâ etti. Sonra Besmele çekerek geri kalanını da kendisi içti." (437)


430. Tecrid Tercemesi, 7/47
431. M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili 2/941
432. Tabakât, 8/25
433. M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili 2/941
434. Müslim, 3/117
435. M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili 2/940
436. Bakara Sûresi, 273
437. Buhari, 4/89; Tirmizi, 4/648-649

  İ S L A M   T A R İ H İ 
ASHÂBI SUFFA

17-18-19 Mayıs Hafta Sonu İstanbul & Kapadokya Turu

Gönül Erleri 17-18-19 Mayıs Hafta Sonu İstanbul & Kapadokya Tur      Gezilecek Yerler: Tuz Gölü Ihlara Vadisi (4 km trekking turu) Avano...