Samimi sohbetler, çıkarsız ilişkiler, Allah (cc.) için sevmeler… Birbirimizi görünce
ve ayrılırken "selamun aleyküm"ler, musafaha etmeler...
Salonlarımızda kocaman gösterişsiz kitaplıklar ve raftalarında okunası kitaplar, tefsirler, duvarlarımızda Kelime-i Tevhidler... Köşede bir rahle, yanında seccade, yerde minderler...
Birbirini görünce Allah'ı (cc.) hatırlayanlar, ayrılırken Asr suresini okuyanlar… Namahremden sakınmalar, haremlik-selamlıklar, onurlu utangaçlıklar...
Hanımefendilerin okkalı başörtüleri, boylarından uzun elbiseleri, geniş pardesüleri. Alınmamış kaşlar, kibirsiz bakışlar, tavizsiz haller...
Diplomasız olsa da dopdolu beyinler. İlimleri bütün çevrelerine sirayet eden hanımefendiler... Danışılası şahsiyetler, dinlenesi sesler, ağlanası omuzlar... Hayata, İslamın çerçevesinden bakan gözler, ufku geniş, masivadan (boş işlerden) sıyrılmış yürekler... Her işini Allah (cc.) ve Rasulüne (sav.) soran müminler, mümineler...
Karma sohbetler, tokalaşmalar, “ne olacak canım”lar... Fetvalar içinden, zor bela bulunup aralanan ve zamanla kırılan kapılar... Gitar kursunda çocuklar, elzem müzik dersleri, hit şarkılar, konserde alkışlar...
Kızlara erkek, erkeklere kız arkadaşlar, İslami flörtler, “my darling”ler... Ünlü restaurantlarda kabul günleri, karidesler, havyarlar... Alabildiğine modern ve feminist mümine hanımlar, içi boş diplomalar...
Artık koca parası yemeyenler, kariyer yapanlar, çok çocuk istemeyenler... Kalori hesapları, formda vücutlar, fitnes salonlarında mütedeyyin anneler! Hem hatip, hem beyaz, yumuşacık hocalardan, kimseyi üzmeyecek fetvalar...
Rafların gerisinde, Kuran-ı Kerimler, Buhariler, Ruhul Reyanlar, Elmalılılar... Tefsir sohbetlerinden, parti toplantılarına kayan seküler kafalı mümin kocalar... Durumdan rahatsız olanlara çıkışmalar, “sen daha orada mısın?”lar...
Rafların gerisinde, Kuran-ı Kerimler, Buhariler, Ruhul Reyanlar, Elmalılılar... Tefsir sohbetlerinden, parti toplantılarına kayan seküler kafalı mümin kocalar... Durumdan rahatsız olanlara çıkışmalar, “sen daha orada mısın?”lar...
Nefisle barışık bahaneler, çünkü-ler, için-ler, ama-lar... Her halimiz anlayana çok şey anlatır. Gözümüzde dünya, kalbimizde dünya, elde var sıfır, sıfır, sıfır...

Namaza başlarken getirilen tekbir; imtihan dünyasına girişimiz!
Kıyamda duruşumuz; gençliğimiz!
Rükuya varışımız; ihtiyarlığımız!
Secdeye gidişimiz, vefatımız!
İki secde arası; kabir tahtasına başımızı vuruşumuz!
En sonunda ayağa kalkmamız; haşr oluşumuzdur!
Bizi namaz kılmaya layık gören Rabbimize hamdolsun...
Gönül Erleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder