DON KİŞOT MU KAZANACAK, YELDEĞİRMENLERİ Mİ ? / Alper Doğan

Alper Doğan
DON KİŞOT MU KAZANACAK,
YELDEĞİRMENLERİ Mİ ?

     Gıda ürünlerine yapılan fahiş zamların durması için yeni yaptırımlar geliyor. Teftişler ve denetimler sürüyor, vahşi kapitalizmin tetikçileri olan zincir marketler yakında yeni cezalara muhatap olacak, zalimler yenilecek, halk kurtulacak!

     Harika... "Bu yaptırımlar sayesinde her şey düzelecek" demeyi ne çok isterdik değil mi, fakat öyle bir şey olmadı, olmaz, olmayacak... Çünkü 2 yıl önce de, geçen yıl da cezalar gelmişti, şimdi de geldi, önümüzde ki yıl da gelecek... Çünkü devlere, devlerin şatolarına değil, yel değirmenlerine saldırıyoruz!

     Nitekim, ben bu yazıyı kaleme alırken Rekabet Kurulu geçen yıl Ekim ayında “lütfedip” her nedense sadece 5 Zincir Marketle 1 üretici firmaya kestiği 2.7 Milyar TL cezaya dair soruşturmanın devamı kapsamında 13 üretici / dağıtıcı firmaya daha 21 Aralık 2022 tarihi itibarıyla 878 Milyar TL ceza kesti. Geçen yıl 5 zincir markete kestiği toplam 2.7 Milyarlık cezalar ise firmalar tarafından itiraz edildiğinden henüz sonuçlanmadı ve ödenmedi. Yeni kesilen cezalar ise; en büyüğü CocaCola’ya 272 milyon TL olmak üzere, Eti Bisküvi 173, Pasifik Tüketim 106, Pepsi 92, Frito Lay 87, Düzey Tüketim 48, Red Bull 25, Unmaş 24, Şölen Gıda 15, Haribo 10, Kent Gıda 8, Glaxo Smith Kline 8, Doğanay 5 Milyon TL ve toplamda 878 Milyon TL idari para cezası verildi.

     "Cezalar falancaya haklı, filancaya haksız" ayrı tartışma ama bir gerçek varsa şudur; her biri ülkemizde ve dünya genelinde devler liginde oyuncu olan bu firmalara verilen cezaları, ceza verilmeyenlerle birlikte düşünürsek üretici vasfındaki firmaların oluşturduğu ana kütlenin yıllık kârının %1’i bile olmaz, kesilen cezalar da şaka gibi hatta ödül gibi kalır. Çünkü bu ana üreticiler, sadece son 2 senede yaptıkları fiyat geçişleriyle belki de son 20 yılda kazandıkları paradan daha fazlasını kazandılar. Daha da kötüsü, bu dönemde ortalama %300-400 ve üzeri zamlandırdıkları ürünleri eskisinden 4-5 kat yüksek fiyata satın almaya vatandaşı alıştırmış olmaları şöyle dursun, bundan sonrası için de periyodik / otomatik zamlanacak yeni fiyatlarla satmayı garantilediler!

     Milyon kere yazdım, bu metodolojiyle gıda enflasyonunun ve fahiş zamların önüne geçilemez!

     Neden mi? Reel rakamlardan bahsedersek kolay anlaşılır, normalde yılda 7-8 milyar TL kazanan firma, neredeyse her ay yaptığı fiyat geçişleriyle kazancını 25-30 milyar TL ortalamasına getirmiş ve siz ona kartelleşme - haksız rekabet cezası olarak 300 - 500 milyon TL gibi bir ceza kesiyorsunuz. Adamlar sizce üzülmüşler midir?

     Buradan mülhem çözüm, eşyanın tabiatına, fizik ve doğa kurallarına aykırıdır! Bakınız, bazen öyle sosyolojik olaylarla iç içe oluruz ki, durumu tespit ederken elde ettiğimiz bulgular, teşhis ve tanımlamalar bilimsel şablonlara oturmaz. Ekonometri dehası kelli, felli adamları geçtim, antropolojik tespitler de yetersiz kalır. İşte böyle girift durumlarda başvurulacak metod biraz çarpıcı olursa kitlelerin anlaması kolaylaşabilir veya bilimsel metaforlardan uzaklaşıp sanatsal, tarihsel klasiklerden ilham alınabilir.

     Buyurun, konuya Cervantes'in Don Kişot karakterinin gözünden bakalım. Gülmeyin arkadaşlar! Tıpkı Stockholm Sendromu, Londra Sendromu gibi bir de Don Kişot etkisi var daha doğrusu Don Kişot Kompleksi diye bir bilimsel kavram var ve durumun anlaşılmasında faydalı olabilir!

     Amacımız neydi? Gıda fiyatlarının ucuzlaması, zamlanmaması, fahiş fiyatlarla vatandaşın ezilmesinin engellenmesi değil mi? Ama bu cezalar-yaptırımlar 2 yıl önce de verildi. Yukarıda net rakamlarını vermiştim. Geçen yıl da verildi, dün de “ilk kez üretici firmalardan 13 tanesine birden” verildi. Verildi de adamlar zaten fiyatları 4-5 katına yükselterek elde ettikleri muazzam kazanca karşılık (ödeseler bile) deve’de kulak mesabesindeki bu cezalara takılırlar mı? Bu mikro cezaları yediler diye son 2 yılda yaptıkları zamları iptal ederler mi? Fiyatları 2 yıl öncesine çekerler mi? Yani bu cezalar ürünlerin ucuzlaması ve asıl olması gereken seviyelere dönmesi için bir işe yarar mı?

HAYIR, MAALESEF YARAMAYACAK ve
ZAMLAR DEVAM EDECEK..!

     Daha önce birçok kez dile getirdiğim, işin Devleti, Hazineyi ilgilendiren yanı olan GSYH-Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya bağlı kümülatif vergisel akarın, diğer yan gelirlerin, yüzbinlerce istihdamın, SGK priminden muhtasarına vs. sistemin sekteye uğraması tabi ki göze alınamaz. Bu realite ne yazık ki ekonomi yönetimi olarak elimizi, kolumuzu bağlıyor. Buraya şerh koyup çaresizliğimizi kırmızıyla işaretliyoruz ancak hiç değilse halkın göbek bağı olan Gıda Ürünlerine yönelik bir somut Denge Politikası uygulanması artık zaruri değil mi?

     Ülke ve toplum dinamikleri açısından bakıldığında çözüm bellidir ve tektir, zaten belli kalemlerde uyguladığımız Narh Sistemi yani Tavan Fiyat Uygulaması dışında bu işin çözümü yoktur, fiyatlar düşmeyecek, zamlar vites değiştirerek devam edecektir! İşin stratejik yanı olarak bunu bilmemiz gerekiyor. Çünkü biz zincir marketlerle yani tetikçilerle daha doğrusu yeldeğirmenleriyle didişirken asıl suçlular, yani ana üreticiler fabrikalarında 7/24 çalışıp zincir marketlere ve diğer satış kanallarına yeni zamlarla mal vermeye devam edecekler. Hele de zamlanacak asgari ücret ve yeni emekli-memur-işçi maaşlarını düşünürsek…

     Gerçek suçlular; “üretici-fabrika-distribütör-ithalatçı-zincir market.” Çarkın dişlileri bunlar olmakla beraber arada başka pasörler-spekülatörler de var ama sistemin ana oyuncuları bunlardır. Bu konuda 2-3 yıldır hedef göstererek ısrarla yazıyorum ama şimdi net rakamlar paylaşacağım. Çünkü sosyal medyada, özelden mesajlarda, gelen çağrılarda, katıldığım toplantılarda maalesef konunun hâlâ anlaşılamadığını gözlemliyorum... Oysa milletin hayatını mahveden bu konunun çözümü sanıldığından çok daha kolay. Çünkü gerçek suçlular, adeta; "biz buradayız" diye bağırıyorlar ki işte bugün Rekabet Kurulu aylardır yırtındığımız konuda çok anlamlı olmasa da ilk kez Don Kişot’luğu bıraktı!

     Bakınız gerçek suçluların hepsi resmi-faturalı çalışıyorlar. Kestikleri faturaların tamamı E-Fatura olarak devletin mali kayıtlarına saniyesinde kaydediliyor! Yani bu ne demek, anlamsız-mazeretsiz-kuralsız-suni “fiyat geçişleri” anında görülür demek! Konu, ticaretle iştigal edenler açısından gayet basitken etmeyenlerin de anlamasını kolaylaştıralım. Müşahhas örneklerle neyin-nasıl olduğunu kayıtlara geçmiş reel rakamlarla zikredip adım-adım gidelim isterseniz. Defaetle yazdık-çizdik-konuştuk ama bir türlü anlaşılamadı. Öyleyse, evet tekrar-tekrar yazacağız!

     Dostlar; Zincir Marketler SUÇLUDUR!
     Ama ASIL SUÇLUNUN ADI; geçen yıl 1 kg Kaşarı 29 TL'ye alıp 34 TL'ye satan ve bugünse 104 TL'ye alıp 118 TL'ye satan Zincir Markete kesilen FATURADA YAZIYOR!

     ASIL SUÇLUNUN ADI; geçen yıl 3 kg Yoğurtu 18 TL'ye alıp 22 TL'ye satan, bugünse 49 TL'ye alıp 57 TL'ye satan Zincir Markete kesilen FATURADA YAZIYOR!

     ASIL SUÇLUNUN ADI; geçen yıl 800 gr Petibör Bisküviyi 8 TL'ye alıp 10 TL'ye satan, bugünse 36 TL'ye alıp 42 TL'ye satan Zincir Markete kesilen FATURADA YAZIYOR!

     ASIL SUÇLUNUN ADI; geçen yıl 500 gr Makarnayı 3.25 TL'ye alıp 4 TL'ye satan, bugünse 9 TL'ye alıp 10.75 TL'ye satan Zincir Markete kesilen FATURADA YAZIYOR!

     ASIL SUÇLUNUN ADI; geçen yıl 1 kg Şalgam Suyunu 4 TL'ye alıp 5 TL'ye satan, bugünse 13 TL'ye alıp 15 TL'ye satan Zincir Markete kesilen FATURADA YAZIYOR!

     ASIL SUÇLUNUN ADI; geçen yıl 600 gr Ezine Peyniri 24 TL'ye alıp 29 TL'ye satan, bugünse 108 TL'ye alıp 122 TL'ye satan Zincir Markete kesilen FATURADA YAZIYOR!

     Evet, ASIL SUÇLU / ÜRETİCİ; FABRİKASINDA çalışıp, her gün Zincir Marketlere yeni faturalar kesiyor. Üstelik her ay, yersiz-anlamsız-kuralsız, kafasına göre yeni zam yaparak!

     Şunu anlatmaya çalışıyorum. Bu savaşı Don Kişot da kazanamaz Yel değirmenleri de ama illa Don Kişot’luğa soyunacaksak Yel değirmenleriyle değil gerçek devlerle savaşmalıyız!

     Rakamların konuşulduğu bir zeminde ontolojik saptamalarla doğru sonuç elde edilemez, sadece estetik mazeretler üretirsiniz. Rasyonel, gerçekçi, somut verilerle hareket etmezseniz Yel değirmenlerinin kanatları altında ezilirsiniz. Bunca beyin fırtınasına, felsefe parçalamaya, uluslararası uzmanlarla aylarca grafikler oluşturup analizler yapmaya, İsviçreli ve Japon bilim adamlarına ihtiyacımız yok. Janti kartvizitlere sahip ekonomistlerle birlikte aylarca mürekkep yalamayı, Harward mezunu ekonomistlerle, Dünya Bankasının finans uzmanlarıyla yapılan tartışma programlarında galaksiyi kurtarmayı bırakıp, beş-on dakika konuyu “olduğu gibi reel rakamlarla” işte şu verdiğim örnek istatistiklerinin oluşturduğu parametreler düzleminde masaya yatırırsak ve yıllık cirosu 100-200 Milyar TL olan şirketlere 200-300 Milyon TL ceza kesmiş gibi yapmak yerine “caydırıcı-acıtıcı-kalıcı” yaptırımları sahaya sürersek doğru hedefe ulaşırız.

     Ya da kimimiz Don Kişot gibi düşünmeyi seçerken, kimimiz de çelişkilerinden kurtulamayan Sanço Panza misali birlikte yine Yeldeğirmenlerine hücum ederiz.

     Kalın sağlıcakla.
yel-degirmeni-hareketli-resim-0028yel-degirmeni-hareketli-resim-0028yel-degirmeni-hareketli-resim-0028

Hiç yorum yok:

17-18-19 Mayıs Hafta Sonu İstanbul & Kapadokya Turu

Gönül Erleri 17-18-19 Mayıs Hafta Sonu İstanbul & Kapadokya Tur      Gezilecek Yerler: Tuz Gölü Ihlara Vadisi (4 km trekking turu) Avano...