SADE HAYAT / AbdulMevla Murat

HERKES HER ŞEYİ

MERAK ETMESİN!

SADE KAFA / SADE RUH

SADE HAYAT!

AbdulMevla Murat

     Herkesin, her şeyi bildiği bir dönemde yaşıyoruz! Hem de; herkesin her şeyi çok iyi bildiği (ni sandığı!) bir dönem... Hiç duymadığı, görmediği, bilmediği bir yeri, bir kişiyi, bir şeyi, birinden ilk defa bile duyacak olsa, hemen;
     "Kimi demiştin?"
     "Hımm, onu iyi tanırım" veya

     "Tanıyanları tanıyorum" ya da bir mekandan söz ediliyorsa;
     "Orası neresiydi?"

     "Hımm, çok iyi biliyorum, giden çok arkadaşım var.."

     Belki bir arkadaşı bir defa yakınından geçmiştir oranın, belki bir defa adını duymuş veya okumuştur bir yerde. Belki de hiç duymamış, görmemiştir ama maalesef "bilmiyorum" demeyi öğrenemediğinden böyle komik (aslında üzücü) olduğunun farklında bile değildir...

     Sonra; ev ve iş yeri kapı komşularını tanımaz. Yıllarca yaşadığı yerde 3-5 kişinin adını bilmez. İki mahalle ötesinde bir cadde, bir sokak, bir cami, bir kütüphane veya başka bir mekan bilmez ama değil başka şehir, başka başka ülkelerin her bir köşesini, devlet politikalarını, askeri güçlerini, spor takımlarını, coğrafyasını, kimyasını, fiziğini, felsefesin, sormadan, hatta "bunları dinlemek istemiyorum" deseler dahi anlatan, yani; "her şeyi bilen ama kendini bilmeyen" insanlar topluluğu doldu hemen her yer :(

     Sade Kafa / Sade Ruh / Sade Hayat da ne oluyor? Nereden aklına geldi bunları yazmak diye düşündünüz muhtemelen... İşte yukarıda özetlediğim meselelerden ötürü aklıma geldi...

     Günümüz dünyasında; her yaştan, her bölgeden, her eğitim düzeyinden pek çok kişi, neredeyse herkes; gürültü, patırtı, telaş, karmaşa içerisindeki ortamlarda, sağa-sola dönemeyecek kadar doldurulmuş ev ve ofislerde yaşıyor ve bunu da gayet normal görüyor. Sadece eşyalar değil, ruhlar ve kafalar da o kadar karmaşa ve telaş içinde ve tabi ki yaşamları da öyle bir karmaşa halinde...

     Birkaç STK nın Yönetim Kurulundayım ve sürekli sosyal-kültürel etkinlikler yapıyoruz. 2018 veya 19 da bir gün bir mail geldi. SADE HAYATI / HAYATI HAFİFLETMEYİ anlatan, genç bir hanımefendi faaliyetlerini özetlemiş, talep edersek sunum yapabileceğini yazmıştı... Hanımefendinin ismini hiç duymamıştım (veya duyduysam da aklımda kalmamışt.) İnternetten baktım, (daha o zaman) maşAllah yüzlerce farklı mekanda, programda sunumlar yapmıştı ve yapıyordu. İrtibat kurmuş olduk. O zaman sanal programa zaman ayıramıyordu, hemen her günü doluydu. Telefonlarımızı da kaydetmiş olduk ve irtibat kurulmuş oldu... Sağ olsun o da, daha ilk görüşmemizde müsaid olduğu sürece seve seve program konuşmacısı olarak gelebileceğini söyledi... "Ne zaman, nerede ilk programı yapsak?" diye düşünürken, bir yandan ben de konuya daha bir ilgi duymaya, üzerinde düşünmeye, anlamaya, çalışmaya başlıyordum... Ben (çoğu insanımıza kıyasla) sade bir hayat yaşıyordum ama sade hayattan keyif mi alıyordum yoksa sade hayat beni mutlu etmiyor muydu? Sağlıklı, sıhhatli, verimli olabiliyor muydum? Evet ben çoğunluğa göre sade yaşıyordum ve bunu doğru buluyordum ancak toplumumuzun büyük bir kesimi gerçekten karmaşa içinde adeta boğuluyordu. Bu meseleyi daha iyi anlamak, insanlara da anlatmak gerekiyordu...

     Yönetiminde olduğum İÜDER - İstanbul Üniversitesi Mezunları ve Mensupları Derneği olarak İstanbul'daki GSB - KYK Yurtlarında dönem-dönem düzenli olarak Atölye tarzı söyleşi, fikir alış-verişi, tartışma programları düzenliyorduk corona dönemi öncesi. Gençlere bahsettim "Sade Hayat" konusundan. İlgi duydular; "dinlemek, anlamak isteriz" dediler... Topkapı'daki GSB Atatürk Kız Yurdu ve Gaziosmanpaşa'daki GSB Sadabad Kız Yurdunda ayrı ayrı 4 er hafta bu konuda Atölye Programı düzenledik ve gençler de çok memnun kaldılar...

     Biz değerli hocamızla bu şekilde birbirimizi hiç görmeden, telefonla, whatsapdan vs. yazışıp, konuşup, anlaşıp, plan yapmaya başladık... Hatta o dönem GENÇ İÜDER 'imizin yönetiminde olmasını istemiştim, sağ olsun beni kırmamış, uzaktan katkı sağlamaya çalışmıştı...

     Kimden söz ediyorum diye düşünmeye başladığınızı tahmin ediyorum... Söyleyeyim. SADELEŞME EĞİTMENİ, değerli genç hocamız ZEYNEP YÖRÜK hanımefendiden bahsediyorum...

     Her alanda bir sürü kişinin, bir sürü konuyla ilgilendiği gibi sadeleşme alanı konusunda da muhtemelen bir sürü kişi profesyonelce eğitim veriyordur, yazılar yazıyordur vs. Ancak ben sadece birini tanıdım ve ondan dinlemeye, okumaya, anlamaya  başladım... O sebeple sade hayat / hayatını hafifletmek denilince aklıma ilk Zeynep hanım gelir ve yaptığı bu önemli çalışmadan ötürü her aklıma gelmesinde gıyaben saygıyla tebrik ederim...

     Gönül Erleri Mail Grubu olarak 2021-22 dönemi Yılın Konusu; GENÇLİK olarak belirlenmişti. Kasım ayı ZOOM Söyleşi programımızda GÜNÜMÜZ GENÇLİĞİNİN SADE HAYATA OLAN İHTİYACI konusunu Zeynep Yörük hanımefendiden dinlemek istediğimizi ilettim. Zeynep hanım da seve-seve, yüz yüze veya zoomdan sunum yapabileceğini söyledi. Bu konuları konuşmak, dinlemek doğal olarak beni, "sadece çevre, eşya vs. olarak değil; insanlarımızın kafa yapılarının da sade olması, gereksiz hiç bir şeyi düşünmemeleri gerektiği" konusunda biraz daha bilinçlendirdi... (Bu vesile ile hiç yüz yüze görüşmediğimiz Zeynep hanıma uzaktan, bu yazı ile bir daha teşekkür ediyorum.)

     Vel hasılı; her alanda sadelik gerçekten çok güzel. Kafaları karmaşalarla dolu insanların önce kafalarını sakinleştirmeleri, sadeleştirmeleri, bilmeleri gerekmeyen şeyleri öğrenmemeleri, hele de bilmemeleri, öğrenmemeleri gereken şeyleri biliyormuş gibi yapmamaları... Sonra; çevrelerini, eşyalarını, yaşantılarını sadeleştirmelerini ve bunu da rastgele değil, bilinçli, planlı, programlı bir şekilde geliştirmelerini çok sağlıklı buluyorum ve öneriyorum...

     http://hayatinihafiflet.com/ internet sitesinden bu alan ve Zeynep Yörük hanım efendinin gayretli çalışmaları hakkında özet bilgiler edinebilirsiniz...

     Sadeleşmenizi ve hayatınızı hafifletmenizi önemle   ediyorum...

     Ve Kasım ayı son haftası düzenleyeceğimiz SADE HAYAT ZOOM Programımıza da şimdiden davet ediyoruz.. Müsaid olursanız bekleriz efendim...