KADIN - ERKEK ARASINDAKİ FARKLAR VE ROLLER (2) * Şüheda Derya Barış

KADIN - ERKEK ARASINDAKİ
FARKLAR ve ROLLER (2)

     Kadın ve erkeğin bencil olmadan bağımsız kalabileceği, kimsenin kimseye üstünlük sergilemeyeceği bir beraberlik oluşabileceği ve bunu yapmak, rol paylaşımlarını iyi bir biçimde gerçekleştirmekle mümkündür. Kadın-erkek arasında üstünlük değil, farklılık vardır. Her ikisi de birbirlerini tamamlamak için vardır. Birbirlerine nispet etmek ve savaşmak için değil.

     Farklılık Bilinci:
     Kişilik yapılarındaki farklılıklar kadın erkek arasında oldukça belirgindir. Bu durum doğaldır ve genetik algoritmanın bir gereğidir. İki cinsin de karşı tarafın kendisinden farklı olması gerektiğini bilmesi, ilişkinin sağlıklı olması için ilk adımdır. Aksi takdirde bizim hissettiğimizi onunda hissetmesini veya bizim istediğimizi istemesini arzularız. Bu ise ne mümkündür, ne de doğru ve gerekli. Çünkü insanlar tek tip yaratılmamışlardır. Biz sevdiğimiz kişiye nasıl davranıyorsak karşı tarafın da bize öyle davranmasını beklemek olgunlaşmamış bir kişilik belirtisidir. Sevgiyi kimileri konuşarak, kimileri de hediyeleşerek ifade ederler. Yine bazıları sevgilerini yardım davranışı ile bazıları da fizikî temas yani dokunma ile gösterirler. İşte bu farklılıkları bilmek duygusal farkındalığı dolayısıyla iyi ilişki kurmayı sonuç verir.
     İslamî inanca göre, kadın-erkek bütün bireyler gerek görev ve sorumlulukları konusunda gerekse hak ve ödevleri bakımından eşit yaratılmıştır. Bu eşitlik bir bütünü tamamlayan parçalar mesabesindedir. Aile içerisinde, kadının görev ve sorumlulukları ile erkeğin görev ve sorumlukları ayrıdır. Bu görev ve sorumlukların farklı olması veya fiziki bakımdan birinin daha güçlü olması, bir tarafın diğer taraftan üstün olduğu anlamına gelmemektedir.
     Buna rağmen geçmişten günümüze kadar kadın-erkek eşitliği tartışılagelmiştir, hatta kadının dövülebileceği hükmü konusunda çok tartışılmıştır. Kadınların erkeklerden daha az akıllı olduğu vs. gibi söylemlerle iki yaratılmış arasında çatışmaya sebep olmuştur. Söz konusu iddianın dinî bir nassa dayandırılması, durumu daha da karmaşık bir hale getirmektedir. Bu iddianın ortaya atılması özellikle Nisa Suresi 34. ayetinin içeriğindeki bazı kavramlara faklı anlamlar verilmesi neticesinde olmuştur. Bu kavramlar incelendiğinde kelime ve terimlerin farklı anlamlandırmak suretiyle problemin doğru bir anlayışla çözülebileceğini görmek mümkün görülmektedir.
     Bu noktada söz konusu ayetin anlamlandırılmasında özellikle “kavvam” “nüşûz” ve “darb/darabe” kelimeleri üzerine Kur’an’ın anlam bütünlüğü içerisinde odaklanılarak ve Hz. Peygamber’in uygulamaları incelenerek bir sonuca varılmıştır. Kaldı ki kitabi söylemde “üstünlük ancak takvadadır” ifadesi kulak ardı edilmiştir adeta. Üstünlüğün cinsiyette olmadığı ancak ilahi buyruğun ekseninde birbirlerinin varisleri olduğu bildirilmiştir.
     “Ey insanlar! Biz sizi bir erkek, bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler kıldık. Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız (sorumluluk bilinci ile hareket edip) duyarlı olmada en ileride olanınızdır.” (Hucurat Suresi 13) ayeti bize ışık tutmaktadır.
     Bir yarımın diğer yarısı ile bütünleşmiş olmanın adı ve ötelere giden yolda birbirlerine yoldaş, arkadaş, candaş, gönüldaş olmanın ifadesidir kadın ve erkek... Toplumların varlığının şah damarıdır, beraberlikleriyle bir değer arz ederler. O ve ben kavgasının kargaşasından biz olabilme kadın ile erkek çatışmasından insan kalabilmek denkleminin diğer bir adıdır. Fıtratına uygun kalan, kalabilen her şey düşse de ayağa kalkacak güce sahiptir.

Hiç yorum yok:

17-18-19 Mayıs Hafta Sonu İstanbul & Kapadokya Turu

Gönül Erleri 17-18-19 Mayıs Hafta Sonu İstanbul & Kapadokya Tur      Gezilecek Yerler: Tuz Gölü Ihlara Vadisi (4 km trekking turu) Avano...