8 Mayıs 2012 Salı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİNE 33 PERSONEL ALINACAK


    
T.C.
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
İlanın Yayınlandığı Tarih : 07 / 05 / 2012
Son Başvuru Tarihi : 21 / 05 / 2012

     Üniversitemiz bünyesinde istihdam edilmek üzere. Kamu Personeli Seçme Sınavı (B) grubu puan sırası esas alınmak suretiyle ücreti Özgelir ve Döner Sermayeden karşılanmak üzere;
     2 (iki) büro personeli,
     1 (bir) destek personeli,
     15 (on beş) hemşire,
     3 (üç) fizyoterapist,
     1 (bir) diyetisyen,
     1 (bir) diğer sağlık personeli,
     1 (bir) sosyal çalışmacı,
     7 (yedi) sağlık teknikeri,
     2 (iki) tekniker olmak üzere toplam 33 (otuz üç) personel alınacaktır.

     Üniversitemizde istihdam edilmek üzere (giderleri döner sermaye gelirlerinden ve öz gelirden karşılanmak üzere) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilmek üzere 06.06.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Kararnameye ekli 28/06/2007 Tarihli ve 26566 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar ’da yer alan Ek 2. Maddesinin (b) fıkrasına göre Kamu Personeli Seçme Sınavı (B) grubu puan sırası esas alınmak suretiyle aşağıda belirtilen pozisyona sözleşmeli personel
alınacaktır.
     ALINACAK SÖZLEŞMELİ PERSONELİN UNVANI ADEDİ ARANILAN NİTELİKLER

     FİZYOTERAPİST - 3
     Yükseköğretim Kurumlarının Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon lisans programından mezun olmak.
     DİYETİSYEN - 1
     Yükseköğretim Kurumlarının Beslenme ve Diyetetik lisans programından mezun olmak.
     SOSYAL ÇALIŞMACI - 1
     Yükseköğretim Kurumlarının Sosyal Hizmet, Sosyal Hizmetler lisans programlarından birinden mezun olmak.
     SAĞLIK TEKNİKERİ - 1
     - Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu mezunu olmak,
     - Üçüncü basamak kamu hastanelerinde en az 2 yıl görev yapmış olmak ve aynı süre kadar sigorta primi yatırılmış olmak.
     - En az 80 saat Hastane Bilgi yönetim sistemi eğitim sertifikasına sahip olmak.
     - Biyomedikal Kalibrasyonu konulu eğitim programına katıldığına dair sertifikaya sahip olmak.
     - Dijital, konvansiyonel ve/veya mobil Röntgen Cihazları kullanıcı eğitimi programına katıldığına dair sertifikaya sahip olmak.
     SAĞLIK TEKNİKERİ - 2
     Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokullarının Ambulans ve Acil Bakım Teknikerliği bölümünden mezun olmak.
     SAĞLIK TEKNİKERİ - 4
     - Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu mezunu olmak, mezuniyetinden sonra üçüncü basamak kamu Hastanelerinde en az 2 yıl görev yapmış olmak ve aynı süre kadar sigorta primi yatırılmış olmak.
     - En az 80 saat Hastane Bilgi yönetim sistemi eğitim sertifikasına sahip olmak.
     - Biyomedikal Kalibrasyonu konulu eğitim programına katıldığına dair sertifikaya sahip olmak.
     - Dijital, konvansiyonel ve/veya mobil Röntgen Cihazları kullanıcı eğitimi programına katıldığına dair sertifikaya sahip olmak.

     Hemşirelik veya Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri, Sağlık Memurluğu lisans programından mezun olmak.

     HEMŞİRE - 15

     DİĞER SAĞLIK PERSONELİ - 1
     - Fen-Edebiyat Fakültelerinin Biyoloji Bölümü mezunu olmak, mezuniyetinden sonra üçüncü basamak kamu hastanelerinin Pediatri Klinik hizmetlerinde en az 2 yıl görev almış olmak ve aynı süre kadar sigorta primi yatırılmış olmak.
     - Bilgisayar kullanabildiğine dair sertifikaya sahip olmak.
     - Uyku-Uyanıklık EEG’si, Hiperventilasyonlu EEG, Diazemli EEG, Prematür EEG'si, Yeni doğan EEG'si ve Aktivasyonlu EEG çekimlerini yapabildiğine dair belgeye sahip olmak.
    
     TEKNİKER - 1
     - Meslek Yüksekokullarının Endüstriyel Elektronik programından mezun olmak, mezuniyetinden sonra üçüncü basamak kamu hastanelerinde en az 2 yıl kontrollü geçiş sistemleri üzerine görev yapmış olmak ve aynı süre kadar sigorta primi yatırılmış olmak.
     - En az 80 saat Hastane Bilgi yönetim sistemi eğitim sertifikasına sahip olmak.
     - En az 80 saat Radarlı, Yana Kayar Kapı, Bariyer konulu eğitimi aldığına dair katılım belgesine sahip olmak,
     - PDKS ve ekipmanları eğitimi aldığına dair katılım belgesine sahip olmak.
     
     TEKNİKER - 1
     - Meslek Yüksekokullarının Makine programından mezun olmak, mezuniyetinden sonra üçüncü basamak kamu hastanelerinin oksijenvakum ünitesi hizmetlerinde en az 2 yıl görev yapmış olmak ve aynı süre kadar sigorta primi yatırılmış olmak.
     - En az 80 saat Medikal Bakır Boru Kaynak Eğitim programına katıldığına dair sertifikasına sahip olmak.
     - Oksijen kaynak ve kesme işlemlerinde alınacak emniyet tedbirleri konulu eğitime katıldığına dair belgeye sahip olmak.
    
     BÜRO PERSONELİ - 1
     - En az Yüksekokul mezunu olmak.
     - En az 10 yıl süreyle laboratuvar sorumlusu olarak görev yapmış olmak ve aynı süre kadar sigorta primi yatırmış olmak.
     - GMP Laboratuvar kalite güvenlik eğitimci sertifikasına sahip olmak.
     - 2010 KPSSP3 veya KPSSP93 ‘den en az 50 puan almış olmak.
     BÜRO PERSONELİ - 1
     - Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Lisans Programı'ndan mezun olmak.
     - Genel Biyoloji Alanında Yüksek Lisans yapıyor olmak veya yapmış olmak,
     - En az 80 saat Araştırmacılar için deney hayvanları kullanım sertifikası almış olmak.
     - GMP Laboratuvarı kalite güvenlik eğitim sertifikasına sahip olmak.
     - 2010 KPSSP3'den en az 80 puan almış olmak.

     DESTEK PERSONELİ - 1
     - Meslek Lisesi mezunu olmak.
     - İklimlendirme ünitesi hizmetlerinde en az 5 yıl görev yapmış olmak ve aynı süre kadar sigorta primi yatırılmış olmak.
     - En az 80 saat 30 GH tipi soğutma cihazları ve 39 HH tipi klima santralleri ile ilgili eğitim aldığına dair sertifikaya sahip olmak.
     - GMP Laboratuvarı hijyenik klima santrali bakım ve onarım eğitim sertifikasına sahip olmak.
     - 2010 KPSS94'den en az 60 puan almış olmak.

     GENEL ŞARTLAR:
     1- Başvuracak adaylarda yukarıda belirtilen özel şartlar ile 657 sayılı Kanunun 48. maddesinde belirtilen aşağıdaki genel şartlar aranır:
     a) T.C. Vatandaşı olmak,
     b) Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
     c) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.
     d) 657 Sayılı Kanunun 53. madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek vücut veya akıl hastalığı bulunmamak,
     e) Erkek adayların askerlik hizmetini yapmış olmak veya muaf olmak veya tecilli olmak.
     2- Herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumundan, emeklilik veya yaşlılık aylığı almıyor olmak.
     3- 2010 KPSS (B) grubu sınavlardan Lisans mezunları için KPSSP3, Önlisans mezunları için KPSSP93, Ortaöğretim mezunları için KPSSP94 puanı esas alınacaktır.
     4- 5917 sayılı Kanunun 47. maddesinin 5. fıkrası a(2) bendi gereğince 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 4/B maddesi gereğince, sözleşmeli olarak istihdam edilenler hizmet sözleşmesine aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içerisinde Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözleşmeyi tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren 1 (bir) yıl geçmedikçe kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler.

     BAŞVURU ŞEKLİ VE YERİ:
     Müracaatlar ilanın gazetede yayımlandığı günü izleyen 15 gün içinde (mesai bitimine kadar) Erciyes Üniversitesi Personel Daire Başkanlığından temin edecekleri başvuru formu ve istenilen belgeler ile birlikte (noter tasdikli veya aslı görülmek üzere) şahsen başvuru yapılacaktır. Posta ile yapılan müracaatlar kabul edilmeyecektir.

     BAŞVURULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE SONUÇLARI:
     KPSS (B) gurubu puan sıralamasıyla atanmaya hak kazanan adayların isim listeleri, işe başlamaları için gerekli evraklar ile evrakların teslim edileceği yer ve zaman başvuru bitim tarihi itibariyle en geç 7 (yedi) iş günü içerisinde www.erciyes.edu.tr adresinden ilan edilecektir. Her kadronun 1 (bir) katı kadar yedek belirlenecektir. Asil kazananlardan başvuran olmadığı takdirde veya aranan şartları taşımadığı tespit edilenlerin yerine yedek kazananlardan sırasıyla yerleştirme yapılacaktır. Bu ilan tebliğ mahiyetinde olacağından, ayrıca tebligat yapılmayacaktır.

     İSTENİLEN BELGELER:
1- Öğrenim Belgesi aslı ve fotokopisi
2- 2010 KPSS (B) grubu sınav sonuç belgesi ve fotokopisi veya Internet çıktısı
3- Nüfus cüzdanı aslı ve fotokopisi
4- Erkek adaylar için askerlik durum belgesi aslı ve fotokopisi
5- Fotoğraf (1) adet
6- Aranılan nitelikler bölümünde yer alan belgelerin aslı veya onaylı örnekleri
7- Mesleki tecrübe belgesiyle birlikte Sosyal Güvenlik Kurumundan alınacak pirim gün sayısını gösterir onaylı
belge.
8- İş talep formu

5 Mayıs 2012 Cumartesi

ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞINA FARKLI ALANLARDA 70 PERSONEL ALIMI

Orman ve Su İşleri Bakanlığından:
ORMAN VE SU İŞLERİ
UZMAN YARDIMCILIĞI
YARIŞMA SINAV DUYURUSU
     Orman ve Su İşleri Bakanlığınca, Genel İdare Hizmetleri Sınıfında boş bulunan 70 adet 8 inci dereceden Orman ve Su İşleri Uzman Yardımcısı kadrosuna, atama yapılmak üzere Yarışma Sınavı yapılacaktır. Öğrenim dalları itibariyle alınacak Orman ve Su İşleri Uzman Yardımcısı sayıları aşağıda belirtilmiştir.

1. Grup:
Orman Fakültesi mezunlarından ondört (14),
Çevre Mühendisliği bölümü mezunlarından onbeş (15),
İnşaat Mühendisliği bölümü mezunlarından altı (6),
Kimya Mühendisliği bölümü mezunlarından üç (3),
Jeodezi Fotogrametri Mühendisliği bölümü mezunlarından iki (2),
Su Ürünleri Mühendisliği bölümü mezunlarından bir (1),
Jeoloji Mühendisliği bölümü mezunlarından iki (2),
Hidrojeoloji Mühendisliği bölümü mezunlarından iki (2),
Meteoroloji Mühendisliği bölümü mezunlarından bir (1),
Endüstri Mühendisliği bölümü mezunlarından iki (2),
Ziraat Mühendisliği bölümü mezunlarından üç (3),
Bilgisayar Mühendisliği bölümü mezunlarından üç (3),
Biyolog unvanını almış dört (4),
Peyzaj Mimarlığı Bölümü mezunlarından iki (2),
Yazılım Mühendisliği Bölümü mezunlarından üç (3),
Bilgisayar Sistemleri ve Ağları Bölümü mezunlarından bir (1) kişi.

2. Grup:
İstatistik bölümü mezunlarından bir (1),
İşletme bölümü mezunlarından bir (1),
Maliye bölümü mezunlarından bir (1),
Kamu Yönetimi bölümü mezunlarından iki (2),
Hukuk Fakültesi mezunlarından bir (1) kişi.

1 - YARIŞMA SINAVINA KATILMA ŞARTLARI:
1. Gruptan Sınava katılabilmek için;
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) bendinde yer alan genel şartları taşımak,
- En az 4 yıllık lisans eğitimi veren fakültelerin veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya yurtdışındaki öğretim kurumlarının Orman Mühendisliği, Çevre Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Kimya Mühendisliği, Su Ürünleri Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği, Hidrojeoloji Mühendisliği, Meteoroloji Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Ziraat Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği, Peyzaj Mimarlığı, Yazılım Mühendisliği, Bilgisayar Sistemleri ve Ağları bölümünden mezun olmak. Biyolog unvanını almış olmak,
- T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından, 2010 veya 2011 yıllarında yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavlarında (KPSS), KPSSP8 puan türünden asgari 70 puan almış olmak kaydıyla; müracaat edenlerin en yüksek puandan başlanarak sıralanması neticesinde; öğrenim dalları itibariyle alınacak Orman ve Su İşleri Uzman Yardımcısı sayısının 4 katı aday arasına girmek.
- Sınavın yapılacağı tarih itibariyle otuzbeş (35) yaşını doldurmamış olmak
- Erkek adaylar için başvuru ve sınav tarihi itibariyle askerlik hizmetini yapmış veya erteletmiş veya askerlik hizmetinden muaf olmak
şartları aranır.

2. Gruptan Sınava katılabilmek için;
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) bendinde yer alan genel şartları taşımak,
- En az 4 yıllık lisans eğitimi veren fakültelerin İstatistik, İşletme, Maliye ve Kamu Yönetimi, Hukuk bölümlerinden mezun olmak veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya yurtdışındaki öğretim kurumlarından mezun olmak,
- T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından, 2010 veya 2011 yıllarında yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavlarında (KPSS), İşletme Bölümü Mezunları için KPSSP23'den, Maliye Bölümü Mezunları için KPSSP24'den, İstatistik Bölümü Mezunları için KPSSP25'den, Kamu Yönetimi Mezunları için KPSSP30'dan, Hukuk Fakültesi Mezunları için KPSSP103'den asgari 70 puan almış olan adaylardan her bir alt grup için en yüksek puandan başlanarak sıralanması neticesinde alınacak Orman ve Su İşleri Uzman Yardımcısı sayısının 4 katı aday arasına girmek,
- Sınavın yapılacağı tarih itibariyle otuzbeş (35) yaşını doldurmamış olmak,
- Erkek adaylar için başvuru ve sınav tarihi itibariyle askerlik hizmetini yapmış, veya erteletmiş veya askerlik hizmetinden muaf olmak.
şartları aranır.
     Son sıradaki adayla, aynı puanı almış adaylar da sınava katılmaya hak kazanacaktır.
Yarışma sınavına, öğrenim dalları itibariyle alınacak uzman yardımcısı sayısı kadar başvurunun olmaması halinde kadro ve ihtiyaç durumuna göre öğrenim dalları arasındaki sayısal belirleme ve değişiklik yapma yetkisi Bakanlığa aittir.

2 - BAŞVURU ŞEKLİ VE YERİ:
     Bakanlığımızın Söğütözü Caddesi No: 14/E Beştepe/ANKARA adresindeki Ek Hizmet Binası ve http://www.ormansu.gov.tr/ internet adresinden (veya bu sayfanın en altındaki linki tıklayarak) temin edilecek başvuru formunun doldurularak, istenilen belgeler ile birlikte 14/5/2012 tarihinden 29/5/2012 tarihi mesai saati bitimine kadar şahsen aynı adrese teslim edilmesi veya posta yoluyla ulaştırılması gerekmektedir. Son başvuru tarihi mesai saati bitimine kadar ulaşmayan başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır. (Başvurular Hafta sonu tatilinde de kabul edilecektir.)
     Sınava katılmaya hak kazanan adayların, sınav saatinden önce mesai saatleri içerisinde aynı adresten, fotoğraflı Yarışma Sınavına Giriş belgesini imza karşılığı şahsen alması gerekmektedir.
     Başvuru formları ve eki belgelerin incelenmesi sonucu yukarıda belirtilen şartlara haiz olup, sınava katılmaya hak kazanan adayların listesi www.ormansu.gov.tr internet adresinden ve Söğütözü Caddesi No: 14/E Beştepe/ANKARA adresindeki B Blok Giriş kapısında ilan ile duyurulacak olup, ayrıca tebligat yapılmayacaktır.

3 - BAŞVURU SIRASINDA İSTENİLECEK BELGELER:
a) Başvuru Formu,
b) KPSS Sınav sonuç belgesi aslı veya fotokopisi veya ÖSYM’nin internet sitesinden edinilen çıktısı,
c) Diploma veya geçici mezuniyet belgesinin aslı veya Bakanlıkça onaylı örneği ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtdışındaki öğretim kurumlarından mezun olanlar için diploma denklik belgesinin aslı veya onaylı örneği,
ç) İki adet vesikalık fotoğraf (4.5 x 6 cm. son altı ay içerisinde çekilmiş olacak.),
d) El yazısı ile yazılmış özgeçmiş.

4 - SINAVIN ŞEKLİ:
     Sınav sözlü olarak yapılacaktır. Yapılacak sözlü sınava katılmaya hak kazanan adaylar,
a) Meslekî alan bilgisi ve Bakanlığın görev alanına dair bilgisi,
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünü,
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğunu,
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığını,
d) Genel yetenek ve genel kültürünü,
e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığını,
     değerlendirmek için Sınav Kurulu tarafından sınava tabi tutulacaklardır.
     Adaylar, birinci fıkranın (a) bendi için elli puan, (b) ilâ (e) bentlerinde yazılı özelliklerin her biri için onar puan üzerinden değerlendirilir. Sözlü sınavda başarılı sayılmak için, kurul başkan ve üyelerinin yüz tam puan üzerinden verdikleri puanların aritmetik ortalamasının en az yetmiş olması şarttır. (bu ikinci paragraf değerlendirilsin.)

     Mesleki Alan Bilgisi Konusunun Alt Konuları şunlardır:

1. Gruptan sınava gireceklere:

Orman Mühendisliği için: Silvikültür, Amenajman (Orman, Havza), Toprak İlmi, Ekoloji, Erozyon, Ağaçlandırma, Ormancılık Kadastrosu,
Çevre Mühendisliği için: Hava Kalitesi, Su Kirliliği, Gürültü Kirliliği, Atık Yönetimi, ÇED Planlaması, Mikrobiyoloji, Su ve Atık Su Arıtımı, Su Analizleri ve İzleme, Su Kaynakları Planlaması,
İnşaat Mühendisliği için: Su Yapıları, Betonarme-Statik, Hidroloji, Hidrolik, Topografya, Zemin Mekaniği
Kimya Mühendisliği için: Analitik Kimya, Anorganik Kimya, Biyokimya, Organik Kimya, Endüstriyel Kimya,
Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği için: Kadastro, Coğrafi Bilgi Sistemleri, Uzaktan Algılama, Fotogrametri, Geodezi, Hidrografik Ölçmeler, İmar Uygulama ve Çevre İlişkileri,
Su Ürünleri Mühendisliği için: Su Ürünleri Mevzuatı, Balık Üretiminde Su Kalitesi, Su Kirlenmesi ve Kontrolu, Su Ürünleri İşletme Teknikleri, Balık Üretim Tesisi ve Planlaması, Ekoloji, İçsu Balıkları Üretim Teknolojileri, Su Teknolojisi,
Jeoloji Mühendisliği için: Genel Jeoloji, Mühendislik Jeolojisi, Hidro Jeoloji, Yapısal Jeoloji, Paleontoloji, Petrografi, Sedimantoloji, Jeoteknik, Topografya, Zemin ve Kaya Mekaniği, Tektonik Jeoloji, Maden Arama Değerlendirme,
Hidrojeoloji Mühendisliği için: Akışkanlar Mekaniği, Hidroloji, Strat-Sedimentoloji, Yeraltısuyu Mühendisliği, Çevresel Hidrojeoloji, Su Kaynakları Yönetimi, Hidrojeokimya, Gözenekli Ortam Hidroliği,
Meteoroloji Mühendisliği için: Hidroloji, Mimatoloji, Akışkanlar Mekaniği, Coğrafi Bilgi Bilimi, Bulut ve Yağış Fiziği,
Endüstri Mühendisi: Toplam Kalite Yönetimi, İstatistiksel Kalite Yönetimi, İş Hukuku, Mühendislik Mekaniği, Veri Tabanı Sistemleri ve Yönetimi, Endüstriyel Mühendisliğe Giriş,
Ziraat Mühendisliği için: Toprak İlmi, Çayır-Mera Yönetimi, Toprak ve Su Muhafaza, Arazi Islahı ve Drenaj, Kuru Tarım Teknikleri, Toprak İşleme Alet ve Makineleri, Toprak Etüd ve Haritalama, Erozyon ve Toprak Koruma, Toprak Bitki Ve Su İlişkileri, Toprak ve Çevre İlişkileri, Toprak ve Havza Amenajmanı, Türkiye Toprakları ve Suları, Tarımsal Meteoroloji, Sulama Suyu Kalitesi ve Tuzluluk, Su Toplama Havzalarının Yönetimi,
Bilgisayar Mühendisliği için: NET ile yazılım geliştirme (WCF ile uygulama geliştirme, ASP .NET ile uygulama geliştirme, C# ile uygulama geliştirme),Oracle veri tabanı yönetimi, Oracle sql ile veri tabanı işlemleri, IIS uygulama yayınlama ve dağıtımı, Yazılım mimarisi, Yazılım yaşam döngüsü,
Yazılım Mühendisliği için: NET ile yazılım geliştirme (WCF ile uygulama geliştirme, ASP .NET ile uygulama geliştirme, C# ile uygulama geliştirme), Oracle veri tabanı yönetimi, Oracle sql ile veri tabanı işlemleri, IIS uygulama yayınlama ve dağıtımı, Yazılım mimarisi, Yazılım yaşam döngüsü,
Bilgisayar Sistemleri ve Ağları Mühendisliği için: Ağ topolojisi ve tasarımı, İşletim sistemi mimarisi, Donanım mimarisi.
Peyzaj Mimarlığı için: Kırsal Peyzaj, Kaynak Analizi, Peyzaj Ekolojisi, Flora Bilgisi, Toprak,
Biyolog için: Genel Biyoloji, Biyokimya, Genel Ekoloji, Mikrobiyoloji, Ornitoloji, Botanik, Zooloji, Biyolojik Çeşitlilik,
konularından soru sorulacaktır.

2. Gruptan sınava gireceklere:

İstatistikçi için: Veri Madenciliği, Örnekleme, Olasılık Hesapları, Regression Analizi, Veri Tabanı Programlama, Anket Düzenleme, İstatistiksel Grafik Yöntemleri,
İşletme bölümü için: İşletme Yönetimi, Pazarlama Yöntemleri, Üretim Yönetimi, Finansal Yönetim,
Maliye bölümü için: Maliye Politikası, Kamu Maliyesi, Türk Vergi Sistemi,
Kamu Yönetimi bölümü için: Siyaset Bilimi, Anayasa Hukuku, Sosyoloji, Türk Siyasal Hayatı, Yönetim Bilimleri ve Kamu Politikası,
Hukuk bölümü için: Anayasa Hukuku, İdare Hukuku, İdari Yargı, Medeni Hukuk (Aile ve Miras Hukuku Hariç), Borçlar Hukuku (Genel Hükümler), Ceza Hukuku (Genel ve Özel Hükümler), Ceza Usul Hukuku, Uluslararası Hukuk,
konularından soru sorulacaktır.

5 - SINAV YERİ VE TARİHİ:
     Sözlü Sınav, 18/6/2012 tarihinde saat 09.00’da Söğütözü Caddesi No: 14/E Beştepe/ANKARA adresindeki Bakanlık merkez binasında yapılacaktır. Aynı gün bitmemesi halinde takip eden günlerde sözlü sınava devam edilecektir.
     Adayların, sınav saatlerinden en az yarım saat önce sınava girecekleri yerde hazır bulunmaları ve yanlarında, Sınava Giriş Belgesi ile fotoğraflı ve onaylı kimlik belgesi (nüfus cüzdanı, sürücü belgesi veya pasaport) bulundurmaları gerekmektedir.

6 - DEĞERLENDİRİLME:
     Değerlendirme Orman ve Su İşleri Uzmanlığı Yönetmeliği hükümlerine göre yapılır. Yarışma sınavı başarı puanı; KPSS puanı ve sözlü sınav puanının aritmetik ortalamasından oluşur. Adayların Orman ve Su İşleri Uzman Yardımcılığına atanmaları başarı derecesi sıralamasına göre yapılır.

7 - YARIŞMA SINAVI SONUÇLARININ DUYURULMASI:
     Yarışma Sınavını kazananların listesi Bakanlığımız web sitesinde (www.ormansu.gov.tr) ve Söğütözü Caddesi No:14/E Beştepe/ANKARA adresindeki Ek Hizmet Binasında ilan edilecektir. Yarışma Sınavı kazanan Uzman Yardımcısı adaylarına ayrıca yazılı tebligat yapılacaktır.

İlan metni için tıklayınız..
Uzman yardımcısı başvuru formu pdf formatı için tıklayınız..
Uzman yardımcısı başvuru formu excel formatı için tıklayınız..

3 Mayıs 2012 Perşembe

KELİMELER - KAVRAMLAR ... NAZAR



KELİMELER - KAVRAMLAR
NAZAR

     Göz, bakma, bakış, fikir, düşünme, mülahaza, niyet, dikkat, iltifat, teveccüh. Arapça asıllı olan bu kelime, Türkçe'ye geçerken manâ değişikliğine uğramış ve "ayn göz" kelimesi karşılığında kullanılmaya başlanmıştır. Nitekim Araplar, göz değmesi için "isabetül-ayn" tabirini kullanırlar (İbn Manzûr, "Lisânül-Arab", Na.za.ra madd.).
     Nazar kelimesi Türkçe'de kem göz manasına gelmekte ve daha ziyade "gelme", "uğrama", "değme" ve "etme" fiilleriyle birlikte; "nazara gelme", "nazara uğrama", "nazar değme" ve "nazar etme" şeklinde kullanılmaktadır.
     "Nazarcılık" deyimi; nazarın zarar verebileceğini kabul eden düşüncenin adıdır.
     Nazar, bugün için henüz pozitif ilimlerin ilgi alanına girmemiştir. Girip girmeyeceği ya da ne zaman gireceği belli değildir. Zira pozitif diye tanınan bilimlerin kendilerine mahsus bir takım metodları ve bazı kuralları vardır. Olayları bu metodlarla inceler ve bir sonuca varmaya çalışırlar. Nazar ise şu aşamada, fizik ya da kimya laboratuarında incelenip deneye tabi tutulacak durumda değildir. Aksine bugün, bu ilimlerle uğraşanların ekseriyeti -bilhassa doktorlar- nazarın fizik etkisini kabul etmemektedirler.
     Buna rağmen, gerek folklor olarak gerekse dînî bir inanç olarak, dünyanın hemen her yerinde milyonlarca insan nazarı tanımakta ve ona inanmaktadır. Nazarla ilgili olayları anlatan haberler de tevâtür derecesine ulaşmaktadır. Nazarın mahiyetinin bilinmemesi, onu inkâr etmeyi gerektirmez. Mahiyeti henüz anlaşılmamış nice olaylar vardır. "Tabiî hayatta veya zihin hayatında bugünkü ilmî metodlarımızla açıklanması mümkün olmayan olaylara metapsişik veya parapsikoloji denir" (Osman Pazarlı, Din Psikolojisi, İstanbul 198, s. 202).
     Her ne olursa olsun bilhassa halk arasında bazı kimselerin sebebi bilinmeyen olağanüstü nazar (göz değmesi) güçleri olduğuna inanılır. Bu güce sahip bir kimsenin, bir insana, bir hayvana ve özellikle bir çocuğa bakmakla durup dururken hastalık, sakatlık, ölüm gibi bir olayın meydana gelmesine yol açacağı sanılır. Her hangi bir olay böyle bir sebebe bağlandığı zaman "nazar değdi”, nazara geldi”, "nazara uğradı" denilir. "Kem göz" tâbiri de, nazarı değen kimseler için kullanılır.
     Halk arasında açık, çiğ mâvi (gök) gözlerde nazar gücü olduğuna inanılır. Bu inanca dayanılarak mâvi gözlülerin kötü niyetli, kıskanç, başkalarına zarar vermekten hoşlanan kimseler olduğu söylenir. Ancak, bu anlayışın doğruluğunu kanıtlayıcı hiç bir kesin delil yoktur. Bazı yörelerde kıskançlık duygusunun nazara yol açtığı inancı da yaygındır. İşte isâbet-i ayn yani bu kötü bakışın, kötü gözün değmemesi için çocukların elbiselerine dikilen mâvi camdan küçücük tesbih tanesi şeklinde, bâzan göz şeklinde olan, ortaları delikli cam yuvarlarlara nazar boncuğu denilir. Bunların beş parmak şeklinde olanları da vardır. Bazı yörelerde -şimdi bile- çocuklara, atlara ve nazar korkulan diğer hayvan ve eşyaya da nazar boncuğu takanlara rastlanır. Nazar boncuğunun dâima mâvi olduğu söylenir. Buna göz boncuğu da denir. Böyle mâvi boncuk, muska, çörek otu, mâşallah gibi bir kaç nazarlığın bir arada olup bir takım teşkil edenlerine de "nazar takımı" denir. Şüphesiz nazar boncuğu, göz değmesine karşı bir tedbir olsun diye takılır. Bunun yanında çeşitli nazarlıkların kullanıldığı da bilinmektedir. Halk arasında nazara karşı başvurulan en yaygın tedbirler ise, kurşun dökmek, tuz çevirmek, üzerlik yakmak veya herhangi bir hocaya okutmak vs.'dir. Ancak, bunların tıp yönünden bir faydası olmadığı gibi, bâtıl inançlar devam ettirildiği için de bu tür davranışlar dinimizce haram kılınmıştır. Peygamberimiz (s.a.s) de nazarlık kullanmayı hoş karşılamamış, bu gibi şeyleri üzerlerine asan kimselerin bey'atlerini kabul etmemiştir (Nesâî, Zinet,17; İbn Mâce Tıb, 39).
     Diğer taraftan Resulullah (s.a.s); "Göz değmesi gerçektir" (Buhârî, Tıb, 36; Müslim, Selâm, 41) buyurmak suretiyle bir mânevî faktöre işaret etmişlerdir. Şu halde İslâmda göz değmesi (nazar) vardır. Ancak, nazar boncuğu takmak vs. bâtıl inançlardan sayılmıştır.
     Öyle anlaşılıyor ki göz değmesinin temelinde yatan esas sebep kişinin kıskançlık duygusudur. Ve bu duygunun, baktığı kimseye yansıması ve onu te'sir altında bırakmasıdır. Nazar boncuğu takmakla bu kıskançlık dolu bakışların tesirinin azaltılması veya başka yönlere yansıtılması amaçlanmaktadır.
     Müfessirlerin ekseriyeti; Rabbi onu seçip iyilerden kıldı. Doğrusu inkâr edenler, zikri (Kur'an-ı) işittikleri vakit nerdeyse gözleri ile seni yıkıp devireceklerdi. Bir de durmuşlar, o herhalde bir delidir, diyorlardı" (el-Kalem, 68/50, 51) âyetinde geçen gözleriyle seni yıkıp devireceklerdi" sözünü "nazar" ile tefsir etmişlerdir (Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, VIII, 5305; İbn Kesîr, "Tefsirul Kur'an'il-Azîm", VIII, 227).
     Alûsî (1270/1854)'nin el-Kelbî'den yaptığı bir rivayete göre; Arap asıllı bir kişi, yemek yemeden iki veya üç gün çadırına çekilir, daha sonra oradan gelip geçen koyun ve deve sürüsüne bakar ve "gördüğüm bu koyun ve deve sütünden daha güzelini görmedim" derdi. Bunun üzerine o sürü hastalanır veya yere düşerek helâk olurdu. İşte nazar etmede maharetli olan bu kişiye, Peygamberimizi çekemeyen Mekkeli müşrikler, Hz. Peygâmbere nazar etmesini teklif etmişler, o da bu teklifi kabul etmişti. Allahu Teâlâ da bu ayetleri (el Kalem, 51, 52) ile Resulünü korumuştu (Alûsî, Rûhul-Meânî, 29/38).
     Yusuf suresinin altmış yedinci ayetinde ise, Hz. Yakub (a.s)'m oğullarına şöyle dediği anlatılmaktadır: Ey oğullarım! Bir kapıdan (Mısır'a) girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama ben Allah'dan hiçbir şeyi sizin için savamam. Çünkü hüküm Allah'dan başkasının değildir. Onun için ben yalnız O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler yalnız O'na tevekkül etsinler" ( Yusuf 12/67).
     Elmalılı Hamdi Yazır, âyetin yorumunda: "Bu tavsiyenin sebebi, toplu bir surette göze çarpmalarından ve bir hased ve gamze uğramalarından sakınmak idi" demektedir (Elmalılı, a.g.e., IV, 2890).
     Nazar ile kıskançlık arasında yakın bir münasebet vardır. Elmalılı Hamdi Yazır, bu münasebeti şöyle ifade ediyor: "Kıskançlıklarından az daha Hz. Peygamber'i nazara uğratacaklar, aç ve kötü gözlerinin şerriyle ellerinden gelse onu helâk edeceklerdi. Demek ki, öfkenin bedende bir hükmü bulunduğu gibi, gözlerin de karşılarındakine bakışlarına göre iyi veya kötü bir hükmü vardır. Kimi elektrik gibi dokunur çarpar; mıknatıslar ve manyetize eder. Kimi de aldığı teessürle hasedinden bir gayze düşer, türlü türlü su-i kasde ve hilelere kalkışır ki, maddî veya manevî hangisi olursa olsun hedefine vardığı zaman, isabet-i ayn değmesi veya nazar tabir olunur. Bunun hakkında uzun uzadıya sözler söylenmiş, inkâr edenler, ispat edenler olmuştur. Keyfiyeti ne olursa olsun isabet-i ayn vardır" (Elmalılı, a.g.e., VIII, 5305).
     Kur'an-ı Kerim nazardan söz ederken açık ve kesin bir hüküm bildirmemekte, buna karşı hadisler, kesin bir ifadeyle nazarın gerçek olduğunu bildirmekteler. Hz. Âişe (r.a)'den rivayet olunduğuna göre Resulullah (s.a.s) şöyle buyurmuşlardır: "Nazardan Allah'a sığınınız. Çünkü göz (değmesi) gerçektir" (İbn Mace, Tıb, 32; Buhari, Tıb, 36; Müslim, Selâm, 41).
     Esma bint Umeys (r.a)'den rivayet edildiğine göre kendisi: "Ya Resulullah! Cafer'in oğullarına cidden nazar değiyor, ben onlar için şifa dileğiyle okutturayım mı?" demiş. Resulu Ekrem (s.a.s) de: "Evet, lakin kader ile yarışan bir şey olsaydı nazar değme işi onu geçerdi" buyurmuştur (İbn Mace, Tıb, 33; Muvatta, Ayn, 3).
     Nazarın gerçek olduğunu kabul edince, ondan korunma yollarını da öğrenmek gerekir. Bunun için de, dinimizin bize müsaade ettiği yollara baş vurmak, sakındırdığı yollardan da kaçınmak durumundayız. Bu konudaki rehberimiz yine Allah'ın Resulu'dür. Ebû Said el-Hudrî (r.a)'den rivayet olunduğuna göre: "Resulullah (s.a.s), "Cinlerin ve insanların nazarından Allah'a sığınırım"gibi dualarla cinlerin ve insanların nazarından Allah'a sığınırdı. Sonra Muavvezatân nazil olunca bu sureleri okumaya başladı diğer duaları terketti" (İbn Mace, Tıb, 34).
     Hz. Peygamberin kötülüklerden ve kötü kimselerin şerrinden emin olabilmek için sık sık okumuş olduğu duâ ve surelerden bazıları şunlardır
     Enes b. Mâlik'ten rivayete göre Resulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Evinden çıkarken şu duâyı okuyan kişiye bu duâ kâfidir. O adam muhafaza altına alınır, şeytan da o adamdan uzaklaşıp bir kenara çekilir:
     Bismillâhi tevekkeltü alellâhi lâ havle velâ kuvvete illâ billâh ".
     Manası: "Allah Teâlâ'nın ism-i şerifini zikrederek evimden çıkarım. Ben Allah'a tevekkül ettim, güç ve kuvvet sadece Allah'ın lütuf ve ihsânıyladır" (Tirmizî, Deavât, 34).
     Ümmü Seleme'nin rivayetine göre Resulullah (s.a.s) evinden çıkarken şöyle derdi:
     "Allah'ın ismini zikrederek çıkarım. Ben Allah'a tevekkül ettim. Allah'ım hata yapmaktan, yolumu şaşırmaktan, zulmetmekten, zulme uğramaktan, cahillikle başkasına bela olmaktan ve başkasının cahilce davranışıyla karşılaşmaktan sana sığınırım” (Tirmizî, Deavat, 35).
     Osman b. Affan'ın rivayetine göre Resulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
     "Bir kul her günün sabahında, her gecenin akşamında üç defa şu şekilde duâ ederse, o kişiye hiç bir şey zarar veremez. Bu: Bismillâhi lâ yedurru me'asmihi şey'in fıl'ardı vela fı'ssemâi ve huve's-semiul-alîm" duâsıdır.
     Anlamı: "İsmiyle beraber bulundukça yerde ve gökte hiç bir şeyin zarar veremeyeceği Allah'ın ismiyle (sabaha erdim, akşamladım). O her şeyi işiten ve bilendir" (İbni Mace, Duâ, 14).
     Hz. Âişe (r.a) da Resulullah (s.a.s)'ın yatağına girdiğinde iki eline üfleyip muavvizât (İhlâs, Felâk ve Nâs) surelerini okuduğu ve vücuduna sürdüğünü rivayet etmiştir (Buhârî, Deavât, 12).
     Bütün bu nasslara göre nazardan korunmak için, "nazarlık" denilen; mavi boncuk, sarımsak, at nalı, minyatür süpürge vb. nesnelerle, içinde ne yazılı olduğu bilinmeyen ya da acaip bir takım şifrelerle yazılmış bulunan muskaları, -nereye olursa olsun- takmak şirktir. Zira bu tür davrânışlarda, Allah'dan başka birinden veya bir nesneden, zararı defetmesini istemek vardır. Halbuki Allah (c.c.), şöyle buyurur; "Eğer Allah, sana bir zarar dokundurursa; hiç kimse onu gideremez ve eğer sana bir hayır ihsan ederse, zaten O, herşeye kadirdir" (el-En'am, 6/ 17).
     İmam Ahmed, Ukbe b. Nâfi'den merfû' olarak şu hadisi nakleder: "Kim temîme (mavi boncuk) takarsa Allah onun işini tamamlamasın. Kim bir ved'a (katır boncuğu) takarsa Allah onu korumasın” (Ahmed İbn Hanbel, IV, 154, 156).
     Başka bir hadiste: "Kim bir muska, mavi boncuk ve benzerini kesip atarsa bir köle azat etmiş gibi olur" (Yusuf el-Kardavi, "Tevhidin Hakikati", Terc. Mehmet Alptekin, İstanbul 1986, s. 73).
     Nazar kavramının batıdaki ifadesi, psikokinezidir. Nazar olayında iyi niyet ve yoğuşmaya göre alıcı ile verici uçlardan geçen bir "ark" oluşmaktadır. Gıbta, övünme, imrenme gibi dostça duygular, hatta ebeveynlerin; çocuklarına sevgisi, nazarın küçük dozda uğratma sebebidir. Nazara uğrayan kişi, çok sık esner ve sıkılır. Asıl uğursuz nazar, "haset" duygusundan gelişir. Bu duyguda, düşmanlık, kin ve intikam mevcuttur. Nazarın dozajında bu haset duygusunun şiddeti çok önemlidir. Haset duygusu ne kadar şiddetli olursa, nazarın gücü de o kadar şiddetli olur (Nazarın Bilimsel Yönü, Yankı Dergisi, 5-30 Haziran 1983, sayı 635, s. 52).
     Gözlerin elektromanyetik ışınlar yolladığı konusu, Sovyetler Birliğinde yoğun bir şekilde araştırılmaktaydı. Yayının dalga boyu yaklaşık yüzde sekiz mm.dir. Yani radyo dalgalarıyla enfraruj (kızılötesi) dalgalar arasındadır (H. Egemen Sarıkaya, S. Birgil, C. Cümbüşel, Telepati, İstanbul 1978 s.15. Nazann bilimsel açıklaması için bak. Din ve İlim Açısından Nazar, Yrd. Doç. Celal Kırca, Diyanet Dergisi, XXII. sayı: 1, 1986).

ŞAMİL İSLAM ANSİKLOPEDİSİ
Halid ERBOĞA
Ahmed GÜÇ

        

2 Mayıs 2012 Çarşamba

GÖNÜL ERLERİ

GÖNÜL ERİ
Emanete ihanet etmez,
Halinden şikayet etmez,
Büyüğüne emretmez,
Boş şeylerde ısrar etmez,
Cahillerle sohbet etmez,
Nefesini boşa tüketmez,
İnsanları bekletmez,
Etrafını kirletmez,
Hayatını mahvetmez,
Kimseye minnet etmez,
İnsanları yüzüne karşı methetmez,
Kimseye küfretmez,
Kötülüğe meyl etmez,
Malını boşa sarf etmez,
Sırrınızı açık etmez,
Her şeyi merak etmez,
Suçunu inkar etmez
Şerefini kaybetmez,
Vatanını satmaz,
İyiliğe niyet eder,
Büyüklere hürmet eder,
Sıkıntıya sabreder,
Aza kanaat eder,
Sözünde sebat eder,
Bildiği ile amel eder,
Hatasını mabul eder,
Yaramaz ise def eder,
Varken tasarruf eder,
Alimlerle sohbet eder,
Nefsi ile inat eder,
Sofrasına davet eder,
Zararlıysa men eder,
Seviyorsa ifade eder,
Gönülleri fetheder,
Misafire ikram eder,
Muhtaca yardım eder,
Bilse bile istişare eder,
Tehlikeye dikkat eder,
Hakkı teslim eder,
Unutacaksa kaydeder,
Malını Ümmetden esirgemez, lutfeder,
Gariplere merhamet eder,
Kazanmaya gayret eder,
Çalışanı takdir eder,
Başarıyı tebrik eder,
Mazereti kabul eder,
Her an tevekkül eder,
Hastaları ziyaret eder,
Çocuğunu terbiye eder,
İyiliği emreder,
Kötülüğü terk eder,
Herkese tebessüm eder,
Güvense dahi kontrol eder,
İnanmayana ispat eder,
Fakirleri gözetir,
Hayır için sarf eder,
GÖNÜLLERİ FETHEDER...

İSLAM İLMİHALİ ... Altıncı Bölüm: NAMAZ ... 10. Konu: CUMA NAMAZI - C) CUMA NAMAZININ KILINIŞI

İ S L A M    İ L M İ H A L İ
Altıncı Bölüm: Namaz
Onuncu Konu: CUMA NAMAZI
     B) CUMA NAMAZININ ŞARTLARI (başlıklı birinci bölümü daha önce yayınlamıştık, buraya tıklayarak tekrar okuyabilirsiniz...)
     C) CUMA NAMAZININ KILINIŞI
     Cuma günü öğle vaktinde ezan okunur (dış ezan). Camiye girince vakit uygunsa iki rek`at tahiyyetü'l-mescid, ardından dört rek`at sünnet kılınır. Bu, cumanın ilk sünnetidir. Hatip minbere çıkmadığı sürece bu namazlar kılınabilir. Ama hatip minbere çıkmış ise, onu dinlemek daha uygundur. Sonra cami içinde bir ezan daha okunur (iç ezan), arkasından minberde imam, cemaate hutbe okur. Bu hutbeden sonra kamet getirilerek cuma namazının iki rek`at farzı cemaat halinde kılınır ve imam açıktan okur. Bundan sonra dört rek`at sünnet kılınır. Bu dört rek`at, cumanın son sünnetidir.
     Burada yeri gelmişken cuma namazının farz ve sünnetlerinden sonra kılınan dört rek`atlık "zuhr-i ahîr" namazı ve onun devamında "vaktin sünneti" adıyla kılının iki rek`atlık namaz hakkında bilgi verilecek, bundan sonra da cuma namazının vaktiyle ve cuma namazıyla ilgili bazı fıkhî meselelere temasla konu tamamlanacaktır.

     1. Zuhr-i Ahîr Namazı. Esasen cuma namazının farzından sonra kılınan sünnet namazın kaç rek`at olduğu konusunda farklı rivayetler ve buna bağlı olarak farklı görüşler bulunmaktadır. Ebû Hanîfe'ye göre cumanın farzından sonra tek selâmla dört, Şâfiî'ye göre iki selâmla dört, Ebû Yûsuf ve Muhammed'e göre dört artı iki (toplam altı) rek`at nâfile kılınır. Bazı âlimler, cumanın farzından sonra kılınacak sünnetin eğer camide kılınacaksa dört, cami dışında bir yerde kılınacak ise iki rek`at kılınmasının uygun olacağını söylemişlerdir.
     Zuhr-i ahîr namazı, son öğle namazı demektir. Cuma namazı, öğle namazının vaktinde kılınıp, onun yerini tuttuğuna göre, ayrıca bir "son öğle namazı" kılmanın anlamı nedir?
     Esasen Hz. Peygamber'den ve ilk dönemlerden gelen rivayetler arasında zuhr-i ahîr diye bir namaz yoktur. Bu namaz, cumanın sıhhat şartlarının, özellikle cuma namazının bir bölgede bir tek camide kılınması şartının şehirlerin nüfusunun artması sebebiyle gerçekleşmemesi, dolayısıyla bir şehirde birkaç yerde namaz kılma mecburiyetinin ortaya çıkmasıyla birlikte gündeme gelmiş bir namazdır. Bunun anlamı şudur: Cumanın her yerleşim biriminde tek bir camide kılınması namazın sahih olması için şart görüldüğü takdirde, bir şehirde sadece bir camide cuma namazı kılmanın da artık imkânsız hale geldiği göz önünde bulundurulursa, bir şehirde birkaç camide kılınan namazlardan sadece birinin sahih, ötekilerin bâtıl olması kaçınılmaz olur. Cuma namazı bâtıl olan kişilerin de öğle namazını kılmaları gerekir. Hangisinin sahih, hangilerinin bâtıl olduğu bilinmediğine göre, hepsinin ihtiyaten yeniden öğle namazı kılması en uygun çözümdür. İşte bu son öğle namazı, böyle bir ihtiyatın hatta kaygının ürünü olup o günün öğle namazını kurtarma düşüncesiyle kılınmaktadır. Fakat, bu tedbirin kaynağı olan kaygı ve var sayıma mahal yoktur. Çünkü cuma namazının bir camide kılınması, cumanın anlamına uygun olmakla birlikte, nüfusu milyonlara ulaşan büyük şehirlerin ortaya çıktığı günümüzde bu şartın yerine getirilmesi mümkün değildir. Fakihlerin böyle bir şart ileri sürmüş olmasını kendi dönemlerindeki şartlarla irtibatlandırmak gerekir. Dolayısıyla İmam Muhammed'in görüşüne uyularak, izdiham olsun olmasın bir şehirde birden fazla camide cuma namazı kılınabileceğinin tercih edilmesi kaçınılmazdır. Nitekim sonraki Hanefî fıkıhçılar da bu ictihadı fetvaya esas almışlardır. Böyle olunca, her bir camide kılınan cuma namazının ayrı ayrı sahih olması, bu yönden aralarında bir fark gözetilmemesi esas olup cuma namazı kılanların ayrıca son öğle namazı (zuhr-i ahîr) kılmaları gerekmez. Son öğle namazının niyetinde ve gerekçesinde "cumanın sahih olmadığı" kaygısı vardır. Halbuki yukarıda sayılan şartlar yerine getirilerek kılınan cuma namazı sahih bir namaz sayılacağından, bunu telâfi maksadıyla ikinci bir namazın kılınması gereksiz olduğu gibi böyle bir telâfi niyeti de doğru değildir.
     2. Cuma Vakti ve Cuma Namazıyla İlgili Bazı Meseleler. Hanefî mezhebine göre cuma namazına imam selâm vermeden önce yetişen kimse cuma namazına yetişmiş olur. Bu kişi imamın selâm vermesinden sonra namazını kendisi tamamlar. Muhammed, Mâlik ve Şâfiî'ye göre ise, cumaya yetişmiş sayılabilmek için en az bir rek`atı imamla birlikte kılmak gerekir. Buna göre, imam ikinci rek`atın rükûundan doğrulduktan sonra yetişip uyan kimse, namazını öğle namazı olarak dörde tamamlar.
     Cuma namazını kılmakla yükümlü olmayan yolcunun ve mazeret sahibi kimselerin, cuma günü cuma namazı kılınan bir yerde öğle namazını cemaatle kılmaları mekruhtur. Cuma namazını kaçıran kimseler de öğle namazını ezansız, kametsiz ve cemaatsiz kılarlar. Cuma ile mükellef olanların, cuma kılınan bir beldede cuma kılmayıp, cumadan önce veya cuma namazı esnasında öğle namazını kılmaları haramdır.
     Cuma günü öğle (zeval) vaktinden önce yolculuğa çıkmakta bir sakınca yoktur. Zevalden/ilk ezandan sonra cuma namazını kılmadan yolculuğa çıkmak tahrîmen mekruhtur. Otobüs, tren veya uçağın hareket saati tam da bu saate denk geliyorsa, kişinin kendi ihtiyarını aşan bir durum olduğu için bu kerâhet kalkar. Bununla birlikte diğer mezheplerin, cuma namazının kaçırılması endişesine binaen cuma günü fecirden sonra yolculuk yapmaya sıcak bakmadıklarını göz önüne alarak mümkün oldukça, cuma günü yapılacak yolculuğu cuma namazına göre ayarlamak daha uygun olur.
     Cuma günü cuma ezanını işiten kimselerin çarşı ve pazardaki alışverişlerini bırakıp cuma namazına koşmaları gerekir. Cuma namazı ile yükümlü kişilerin cuma günü zeval vaktinden sonra hatibin minberde olduğu sırada alışveriş yapmaları Hanefîler'e göre tahrîmen mekruh olmakla birlikte yapılan alışveriş geçerlidir. Diğer mezheplere göre bu vakitte alışveriş yapmak haramdır ve bu esnada yapılan akdin geçerli olmayacağı kanaati hâkimdir.
  

17-18-19 Mayıs Hafta Sonu İstanbul & Kapadokya Turu

Gönül Erleri 17-18-19 Mayıs Hafta Sonu İstanbul & Kapadokya Tur      Gezilecek Yerler: Tuz Gölü Ihlara Vadisi (4 km trekking turu) Avano...