17 Eylül 2015 Perşembe

ADALET BAKANLIĞI 156 PERSONEL ALACAK... (Başvurular Başladı)

adalet bakanlığı ile ilgili görsel sonucu
T.C.
ADALET BAKANLIĞINDAN

     Bakanlığımız bünyesinde çalıştırılmak üzere Ek-1 listede sınıfı, sayısı ve yeri belirtilen avukat, istatistikçi, mühendis, mütercim ve koruma ve güvenlik görevlisi kadroları ile çocuk ağır ceza, çocuk ve aile mahkemelerinde çalıştırılmak üzere psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı kadrolarına sözlü sınav sonucuna göre personel alımı yapılacaktır.

     Başvuru şartlarını taşıyan adaylardan; 2014 yılı Kamu Personel Seçme Sınavında (B Grubu) alınan puanlar esas olmak kaydıyla en yüksek puandan başlamak üzere ilan edilen kadro sayısının 5 katı aday sözlü sınava çağrılacaktır.

     Avukat kadrolarına sözlü sınav başarı sırasına göre, diğer kadrolara ise KPSS puanı ile sözlü sınavda alınan puanın aritmetik ortalamasına göre en yüksek puandan başlanarak sıralama yapılması suretiyle ilan edilen kadro sayısı kadar atama yapılacaktır.

     I) Genel Şartlar:
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen şartları taşımak,
b) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucu olumlu olmak,
c) Avukat, istatistikçi, mühendis, mütercim, koruma ve güvenlik görevlisi, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı kadrolarına başvurularda lisans mezunları için KPSSP3, önlisans mezunları için KPSSP93, ortaöğretim mezunları için KPSSP94 puan türünden 70 ve daha yukarı puan almak gerekmektedir.

     II) Özel Şartlar:
Avukat: Avukatlık ruhsatına sahip olmak,
İstatistikçi: İstatistik lisans programından mezun olmak,
Mühendis: Fakültelerin gıda mühendisliği lisans programından mezun olmak,
   Mütercim (İngilizce):
   a) Mütercim-Tercümanlık veya Çeviribilim lisans programından mezun olmak,
   b) Yabancı Dil Seviye Tespit Sınavından (YDS) en az (B) düzeyinde puan almış olmak veya Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen buna denk puana sahip olmak,
Psikolog: Psikoloji lisans programından mezun olmak,
Pedagog: Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık veya Eğitim Programları ve Öğretim lisans programlarının birinden mezun olmak,
Sosyal Çalışmacı: Sosyal Hizmet, Sosyal Hizmetler veya Sosyal Çalışmalar lisans programlarının birinden mezun olmak,
Koruma ve güvenlik görevlisi:   a) En az lise veya dengi okul mezunu olmak,
   b) Özel Güvenlik Görevlisi Kimlik Kartına sahip olmak,
   c) Yapılacak sınavın son başvuru tarihi olan 18 Eylül 2015 tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş, merkezi sınavın (KPSS) yapıldığı yılın Ocak ayının birinci günü olan 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle 30 yaşını bitirmemiş olmak, (1 Ocak 1984 tarihi ve sonrası doğumlu olanlar sınava müracaat edebilecektir.)
   ç) Erkeklerde 170 cm, kadınlarda 160 cm'den kısa boylu olmamak,
   d) Boy uzunluğunun santimetre cinsinden son iki rakamı ile kilosu arasındaki fark 13'ten fazla, 17'den az olmamak,
   e) Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı veya bedensel özürlü olmamak; şaşılık, körlük, topallık, işitme kaybı, çehrede sabit eser, uzuv noksanlığı, kekemelik ve benzeri engelleri bulunmamak.

     III) Başvuruda İstenecek Belgeler:
a) Ek-2 başvuru formu,
b) Bitirdiği okul diploması ya da okul çıkış belgesinin aslı veya onaylı sureti, (Belgelerini şahsen teslim edeceklerin belge aslını ibraz etmeleri halinde sureti Bakanlığımızca onaylanacaktır. Belgelerini posta yolu ile teslim edeceklerin belge fotokopisi göndermeleri yeterli olup, sözlü sınava girmeye hak kazanmaları halinde sınav esnasında belge asılları ile karşılaştırılacaktır.)
c) KPSS sonuç belgesi,
ç) Ek-3 Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Formu (Ek-3 Formunun 2 adet hazırlanması, daktilo veya bilgisayar ile doldurulması, bilgilerde kısaltma yapılmaması, fotoğraf yapıştırılarak imzalanması gerekmektedir. Bu form Bakanlığımızca onaylanacaktır.)
d) Fotoğraflı özgeçmiş,
   Ayrıca;
e) Avukat kadrolarına başvuranlar için avukatlık ruhsatının aslı veya onaylı sureti (Belgelerini şahsen teslim edeceklerin belge aslını ibraz etmeleri halinde sureti Bakanlığımızca onaylanacaktır. Belgelerini posta yolu ile teslim edeceklerin belge fotokopisi göndermeleri yeterli olup, sözlü sınava girmeye hak kazanmaları halinde sınav esnasında belge asılları ile karşılaştırılacaktır.)
f) Mütercim kadrosuna başvuranlar için yabancı dil bilgisi seviyesini gösteren belge,
g) Koruma ve Güvenlik Görevlisi kadrosuna başvuranlar için Özel Güvenlik Görevlisi Kimlik Kartı, (Belgelerini şahsen teslim edeceklerin belge aslını ibraz etmeleri halinde sureti Bakanlığımızca onaylanacaktır. Belgelerini posta yolu ile teslim edeceklerin belge fotokopisi göndermeleri yeterli olup, sözlü sınava girmeye hak kazanmaları halinde sınav esnasında belge asılları ile karşılaştırılacaktır.)

     İlanın Özel Şartlar bölümünün Koruma ve Güvenlik Görevlisi başlığının (e) bendinde belirtilen şartların yanı sıra aşağıdaki hususları kapsayacak şekilde Sağlık Bakanlığına bağlı tam teşekküllü Devlet hastanelerinden alınan “özel güvenlik görevlisi olur” ibareli sağlık raporu, (Sağlık raporu sözlü sınav sonucunda başarılı olan adaylardan istenecektir.)

1) Psikiyatri: Psikiyatrik bir hastalık veya kişilik bozukluğu (Psikopati); alkol ve uyuşturucu bağımlılığı olmamak,
2) Nöroloji: Özel güvenlik hizmetini yerine getirmesine engel teşkil edebilecek nörolojik rahatsızlığı olmamak,
3) Göz: Körlük veya gece körlüğü olmamak,
4) Kulak Burun Boğaz (KBB): Özel güvenlik hizmetini yapmasına engel teşkil edebilecek işitme kaybı olmamak.

     IV) Başvuru Yeri, Şekli ve Tarihi:
     Başvurular 02 Eylül 2015 Çarşamba günü başlayıp, 18 Eylül 2015 Cuma günü mesai saati bitimine kadar Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Merkez Teşkilât Şube Müdürlüğü Bakanlıklar/ANKARA adresine şahsen veya son başvuru tarihinde Bakanlığımıza ulaşacak şekilde posta ile yapılacaktır. (Postadaki gecikmeler ve diğer sebeplerle bu tarihten sonra başvuranlar ile eksik belge ibraz edenlerin başvuruları kabul edilmeyecektir.)

     V) Sözlü Sınava Katılacakların Sözlü Sınav Yeri ve Tarihi:
     Sözlü sınava katılacaklara ilişkin liste ile sözlü sınav yeri ve tarihi Bakanlığımız internet sayfasında (www.adalet.gov.tr) ilan edilecektir.

     VI) Sözlü Sınavın Şekli ve Konuları:
Atama yapılacak kadronun gerektirdiği meslekî bilgi 40,
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi 20,
Genel kültür 20,
Bir konuyu kavrama ve ifade yeteneği 20,
   puan olmak üzere; toplam 100 puan üzerinden değerlendirme yapılacaktır. Adayın atanacağı kadronun gerektirdiği mesleki bilgi tespit edilirken; atanacağı kadronun gerektirdiği teknik bilgiye ilişkin konuların bir veya birkaçından soru sorulacaktır. Adayların sözlü sınavda başarılı sayılabilmeleri için 100 tam puan üzerinden en az 70 puan almaları gerekmektedir.

     VII) Nihai Başarı Listesi ve Sınav Sonuçlarının Duyurulması:
     Nihai başarı listesi;
a) Avukat kadroları için adayların sözlü sınavda aldıkları puanların en yüksek puandan başlanarak sıralanması suretiyle,
b) Diğer kadrolar için adayların merkezi ve sözlü sınavda aldıkları puanların aritmetik ortalamasına göre en yüksek puandan başlanarak sıralanması suretiyle düzenlenecektir.
     Atamalar, ilan edilen kadro sayısını geçmeyecek şekilde nihai başarı listesindeki sıraya göre yapılacaktır.

     Sınav sonuçları ve atanmaya hak kazananlar Bakanlığımız internet sayfasında (www.adalet.gov.tr) ilan edilecektir.

     Adaylara ve kamuoyuna duyurulur.

Ek-1 Kadrolara ilişkin liste (Tıklayınız…)

Ek-2 Başvuru Formu (Tıklayınız…)

Ek-3 Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Formu (Tıklayınız…)

13 Eylül 2015 Pazar

Tefsir Dersleri Öncesi, Giriş - 2 * KUR'ÂN-I KERİM

Gönül Erleri Mail Grubu, Tefsir Dersleri Öncesi, Giriş - 2
KUR'ÂN-I KERİM
KENDİSİNİ NASIL TANITIR?
     Giriş
     İnsanlığın atası Hz. Âdem (sav.) ile başlayan vahiy silsilesi, belirli zaman aralıklarıyla gönderilen peygamberler yoluyla devam etmiştir. İnsanı yaratan Allah (cc.), yol gösterecek bilgi ve elçilerden onu yoksun bırakmamış, insanın Allah (cc.) ile olan ilişkisinin en üst derecesi olan vahiy, çeşitli şekillerde kendisini göstermiştir. Bu bilgiler sayesinde insanlar, hayattaki temel görevlerini, asıl yaratılış amaçlarını öğrenmişlerdir.
     Peygamberler kendilerine verilen bu görevi yerine getirebilmek için bütün güçleriyle çalışmışlar ve böylece her devirde Allah (cc.)’ın varlığına ve birliğine inanan ve bunu savunan insanların var olmasına vesile olmuşlardır. Bu gün elimizin altında bulunan Kur’ân-ı Kerîm de, bu sürecin bir örneği ve ilâhî hitabın son ifade biçimidir. O bizlere, en doğru ve gerçek bilgileri sunmakta, kendisine uyanları yanlışlıklardan doğruluğa, karanlıklardan aydınlığa ve cehâlet bataklığından doğru bilginin selâmetine ulaştırmaktadır. Onun rehberliğinde insan; kainâtla ve kendi bedeniyle barışık, mutlu bir yaşam sürme imkânı elde edebilecektir.
     Fakat kimileri, Allah (cc.)’ın insana verdiği bu fırsatı ve seçme kabiliyetini hayır yolunda kullanmayarak, şeytanın yolunu tercih etmiş, vahyin karşısında yer almıştır. Bu nasipsizler, Nebî’nin (sav.) şahsiyetiyle ve onuruyla alay etmişler, kendisine sihirbaz, yalancı, şâir ve deli isnadında bulunarak vahyi değersizleştirmeye çalışmışlardır.
     Peygamber (sav.)’e olan bu saldırı, kimi zaman Son Vahye de dönük olmuş, Kur’ân-ı Kerim'i “şeytan sözü” ve “evvelkilerin masalı” olarak niteleyebilmişlerdir. Bu da yetmemiş, vahyin insanlarla buluşmasını önlemek amacıyla “Bu Kur’ân’ı dinlemeyin. Baskın çıkmak için o okunurken yaygara koparın.” diyerek propaganda çabalarını denemişlerdir. Fakat bilmedikleri gerçek şu idi ki, kâfirler istemese de Allah (cc.) nurunu tamamlayacaktı. Onlar insanları bu vahiyden kaçırmaya ve kendileri de kaçmaya çalışsa da bu değişmeyecekti. Vahiy ile insanlık mutlaka buluşacaktı. Rabbimiz bu hususta Mekke’li müşriklere, “Sahi siz haddi aşan bir topluluk oldunuz, diye Zikir’le (Kur’ânı Kerim ile) sizi uyarmaktan vaz mı geçelim?” buyurarak Kur’anı Kerim'in mutlaka gelmesi gerektiğini hatırlatmıştı.
     Vahiy gelmeliydi. Çünkü insanlığın Yaratıcısına nasıl kulluk edeceklerini bilmeleri gerekiyordu. Gelmeliydi, çünkü daha önce gelmiş peygamberlerin bıraktığı tahrîfe uğramış tevhîd dininin tashîhe ihtiyacı vardı. Gelmeliydi, başta, vahyin indiği toplum olmak üzere o günkü dünyanın ve kıyamete kadar gelecek tüm insanlığın ihtiyaçlarına cevap verebilecek, onlarda meydana gelen her türlü manevî hastalığa şifa kaynağı olabilecek bir kitaba ve bu kitabın canlı örneği bir Resûle ihtiyaç vardı. Ayrıca, inkarcıların “Bize bir uyarıcı ve ona ait bir kitap gelmeli değil miydi?” mazereti cevapsız kalmamalıydı.

     Bugün elimizde bulunan ve 1500 yıllık bir geçmişi olan Kur’ân-ı Kerim; biz muhataplarından kendisini kâle almamızı, onu okumamızı ve anlamamızı istemektedir. İnkar edenlerin geçmişten gelen önyargılarıyla değil; Yaratıcının kendilerine bahşettiği akıl ile bu kelâmın nûrundan ve hidâyetinden faydalanmalarını istemektedir. Yoksa Kur’ân-ı Kerim'in hidâyet ediciliği ve kılavuzluğu gerçekleşmeyecektir. Kılavuzun rehberliğini kabul etmeyene kılavuzun katacağı değer olamayacaktır.
     Tüm bunlar, Kur’ân-ı Kerim'i tanımaktan geçmektedir. Kuşkusuz o, bir hidâyet ve şifa kaynağı, bir ışık ve bir nur; sağlam bir kulp ve bize uzatılmış bir iptir. O insanlığa sunulan bir mesaj, hayat veren bir kaynak ve Rabbimizden bize gelen bir nimettir. Ancak bu nimet, nimetin kadrini bilenler içindir.
Not: Bu sayfadaki notlar sisteminden alınmaktadır...

02 - 07 Temmuz İstaNBUL & Güneydoğu Anadolu - GAP Turu

02 - 07 Temmuz Güneydoğu Anadolu - GAP Turu 3 Gece Otel Konaklamalı 5 Gün Gezi       Mezopotamya, bazı kaynaklarda medeniyetlerin beşiği ola...