AbdulKadir Seven
Akşamın karanlığı çökmüş, Horasan dinlenme tesislerine aracımızı çekiyoruz. Buradan sonra yolların eşkıya ve buzlanma nedeni ile tehlikeli olacağını söyleyen yöre esnafı yatmamızı ve sabah yol almamızı istiyor. Onların ısrarına rağmen yola devam ediyoruz. Ağrı’nın 2210 rakımlı dağları arasından süzülerek Patnos’a doğru yola devam ediyoruz. Kavisli ve buzlu yollara aldırmadan emaneti ulaştırmanın şevkiyle Patnos’a vardığımızda yoğun kar yağışı ve buzlanma görüş mesafemizi oldukça azaltıyor. Tır şoförümüz iki gece ve iki gündüz yol almanın yorgunluğu ile bizlere bakarken tükenmişliğini işaret ediyor. Onca zorluğa rağmen şoförümüzün motivasyonunu yüksek tutarak gece Erciş’e varıyoruz.
Erciş’e vardığımızda İnsan ve Medeniyet Hareketi gönüllüleri bizleri karşılıyor. Her biri 18-25 inde fidan gibi delikanlılar. İstanbul’dan evlerini, sıcak yuvalarını terk ederek, ırk taassubundan uzak, ümmet olma bilinciyle depremzedeler için takdire şayan fedakârlık gösteriyorlar. Genç kardeşlerimizin yağan kar ve soğuğa rağmen yardım tırını boşaltırken şen şakrak muhabbetleri bizlere Bahattin YILDIZ ağabeyin “bizim çocuklar” tabirini hatırlatıyor. Bahattin ağabeyin "bizim çocuklar" dediği işte bu yiğitler olsa gerek. Bizim çocuklar medeniyetimizin nurdan huzmeleri. Geceyi gündüze çeviren ay misali çalışkan ve fedakâr. Biz onların gayret ve çalışkanlıklarına şahitlik ettik. Rabbim de onları şahitler olarak katına alır inşallah.Sabah namazına kalktığımızda “bizim çocuklar” gece 01.30’da tırı boşaltmanın vermiş olduğu yorgunluğa aldırmadan dimdik ayaktalar. Birlikte kılınan namazının ardından depremzedeler için sıcak çorba ve kahvaltı hazırlığı yaparken uykusuzluk ve yorgunluk kavramı onların bedeninde anlamını yitiriyor. Erciş’in çocukları sıcak çorba ve ihlâs yüklü tebessüm alıyor ağabeylerinden. Yırtık elbise ve kirli suratlara aldırış etmeden çocukça masumluğunu yaşıyor körpe dimağlar. Geleceği; nur yüzlü, ağabeylerin yüzlerinde okuyorlar adeta.
Erciş halkıyla halleştiğinizde kuruluşumuza ve kuruluşlara bolca şükran ve kalbi muhabbetlerine şahid oluyoruz. Buzlu yollara rağmen kalplerde buzların eridiğini hissediyor ve bunun bizlere verdiği huzur ve mutlulukla İstanbul’un yolunu tutuyoruz.
Giyecek, battaniye, ısınma araçları, kuru gıda ve tüm mamulleri hazırlayıp, paketleyen ve tırla Erciş’e gönderilmesine vesile olan Darıca Belediyesi’ne, çalışanlarına, sıcak yemek çıkarmada tüm sorumluluğu yüklenen İnsan ve Medeniyet Hareketi yönetici ve gönüllülerine teşekkür ediyor, rabbimizin nice hayırlı çalışmalara imkân vermesini diliyoruz.
1 yorum:
Munevver Eflah
Rabbim hayrinizi kabul buyursun insaallah...
Yorum Gönder